4 Mart Dünya Obezite Günü: Obeziteye Karşı Birlikte Mücadele Edelim!

Obezite, dünya genelinde ciddi bir sağlık sorunu haline geldi. 4 Mart Dünya Obezite Günü, bu sorunla mücadelede birlikte hareket etme günüdür. Peki, obezite nedir, nasıl önlenir ve tedavi edilir? İşte obezite hakkında bilmeniz gerekenler...

1067

Obezite, vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun (m) karesine bölünmesi ile hesaplanan “Beden Kütle İndeksi”nin 25’in üzerinde olması fazla kiloluluk, 30’un üzerinde olması ise obezite olarak değerlendirilmektedir. Fazla kiloluluk ve obezitenin nedenlerinin birçoğu önlenebilir durumlardır; temel nedeni ise tüketilen ve harcanan kalori arasındaki dengesizliktir. Fazla kilolu veya obez olmak hipertansiyon, hiperlipidemi, kalp-damar hastalıkları, inme, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri, kas-eklem hastalıkları ve solunum sistemi hastalıkları gibi pek çok hastalık için riski arttırır.

Obezite Neden Artıyor?

Obezite, bireysel bir mesele değil, toplumsal bir sorundur. Obezitenin artışında, yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite düzeyi, genetik, çevresel ve sosyo-ekonomik faktörler etkilidir. Günümüzde, işlenmiş ve hazır gıdaların tüketimi, fast-food kültürü, şekerli ve gazlı içeceklerin yaygınlığı, hareketsizlik, stres, uyku bozuklukları, hormon dengesizlikleri, ilaç kullanımı, gebelik ve menopoz gibi durumlar obeziteye yol açabilir. Obezite, dünya genelinde giderek yaygınlaşmakta olup, 1975’ten bu yana obezite prevalansı yaklaşık üç katına çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2016 yılında dünya genelinde 18 yaş ve üzerinde 1,9 milyar fazla kilolu ve 650 milyon obez birey bulunmaktadır. Türkiye Obezite Araştırma Derneği'nin (TOAD) verilerine göre, Türkiye'de ise 2019 yılında 18 yaş ve üzerinde 32,1 milyon fazla kilolu ve 17,9 milyon obez birey bulunmaktadır. En yüksek obezite oranına sahip il ise %41,3 ile Kırşehir'dir.

Obezite Nasıl Önlenir ve Tedavi Edilir?

Obezite ile etkin mücadelede için “önlemek” yani obezite ve komplikasyonlarının meydana gelmemesi için uğraşmak esastır. Bu kapsamda toplum eğitimleri ve farkındalık çalışmaların devamlılığı önemlidir. Obezite ile mücadele için tüm yıl/yıllar boyunca çalışmalar devam etmeli, eylemler gerçekleştirilmelidir. “4 Mart Dünya Obezite Günü” gibi özel günler ise toplumda farkındalık oluşturmak ve konuya dikkat çekmek için önemli fırsatlardır. Obeziteden korunma ve obezite ile mücadelede en önemli iki unsur sağlıklı beslenmek ve fiziksel aktivitenin arttırılmasıdır. Sağlıklı yaşam, sağlıklı beslenmenin yanı sıra aktif bir yaşam için arttırılmış fiziksel aktivite düzeyine dayalıdır. Besin gruplarında yer alan besinlerden sağlıklı seçim yapılabilmesi için bireyin sağlık ve hastalık durumu, yaş ve cinsiyeti, fiziksel aktivite ve fizyolojik durumuna (gebe ve emziklilik) göre; besinlerin yapısal özellikleri, posa, yağ, tuz ve şeker içerikleri dikkate alınarak seçimler yapılmalıdır. Obezite de dahil, beslenme ile ilişikli kronik hastalıkların gelişimini önlemek için sağlıklı beslenme kültürünün edinilmesi önemlidir. Bunun için bazı temel öneriler şöyle özetlenebilir;

Küçük yaşlardan itibaren vücut ağırlığı, kan basıncı, kan şekeri düzeyi, kan yağları ve kemik sağlığını olumlu yönde etkileyecek sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır. Yetişkin bireyler, ilgili kontrollerin yapılması için düzenli olarak hekime başvurmalıdır.

Beden kütle indeksinin 20,0-24,9 kg/m2 arasında olması sağlanmalıdır. Tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi kronik hastalıklara neden olan, karın bölgesindeki aşırı yağlanma olup; belirli aralıklarla vücut bileşimi değerlendirilmelidir.

Sağlıklı bir vücut ağırlığının korunması sürdürülebilir olmalı, sık kilo alıp vermekten kaçınılmalıdır. Bunun için uygun beslenme düzeni hem besin gereksinimlerini karşılamalı hem de toplam enerji alımı toplam enerji ihtiyacını geçmemelidir.

Besin çeşitliliği artırılmalı, her öğün her besin grubunda yer alan besinlerden biri seçilerek gereksinim kadar tüketmeye özen gösterilmelidir. Günlük beslenmede mutlaka önerilen miktarlarda su tüketilmelidir.

Yemeklerde, tereyağı, margarin, kuyruk veya iç yağı gibi doymuş yağlar yerine bitkisel sıvı yağlar ( zeytinyağı, ayçiçek yağı, mısırözü, soya yağı vb.) tercih edilmelidir.

İşlenmiş ve hazır gıdalardan, fast-food ürünlerden, şekerli ve gazlı içeceklerden, şeker, tuz ve yağ içeriği yüksek gıdalardan kaçınılmalıdır.

Kızartma yöntemi yerine ızgara, haşlama, buharda ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.

Günde en az 5 porsiyon (3 porsiyon sebze, 2 porsiyon meyve) taze sebze ve meyve tüketilmelidir.

Tam tahıl ürünleri, süt ve süt ürünleri, balık, tavuk ve diğer yağsız etler ile kuru baklagiller sağlıklı beslenme için önerilen besin gruplarıdır.

Yetişkinler için, haftada en az 5 gün ve her gün en az 30 dakika orta şiddetli fiziksel aktivite yapmak önemlidir. Çocuklar için ise günde en az 60 dakika orta ve yüksek şiddetli fiziksel aktivite gereklidir.

Hızlı ağırlık kaybına neden olan diyetlere ve kontrolsüz zayıflama ilaçlarına başvurulmamalıdır. Bu tür yöntemlerin uzun vadeli sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir. İlaç kullanımını sadece doktor önerisi ile yapmanız gerekir.

Obezite tedavisinde, bireyin yaşam tarzını değiştirmesi, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlığı kazanması, davranış değişikliği sağlaması ve psikolojik desteği alması gerekmektedir. Bazı durumlarda, ilaç tedavisi veya cerrahi müdahale de gerekebilir. Ancak bu seçenekler, doktorunuzun tavsiyesi ve takibi ile yapılmalıdır.

(SAİM TUNÇMAN)
Paylaş