Arda; “bu ne ayak-kabı” ile acımasızlığa gönderme yaptı

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Seramik Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergün Arda’nın “bu ne ayak-kabı” isimli yapıtı, Öteki Teki Ulusal Karma Seramik Ayakkabı Sergisi’nde yerini aldı.

1045

Bursa, Nilüfer Belediyesi Galeri N’de açılan Öteki Teki Ulusal Karma Seramik Ayakkabı Sergisi’nin küratörlüğünü Huri Aykut Ülker üstlendi. Gerçekleştirilen sergide; Türkiye’nin farklı illerinden 36 bağımsız sanatçı ve tanınmış akademisyenler katıldı ve özgün seramik yapıtları sergilendi. Öte yandan ÇOMÜ Cam Seramik Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergün Arda’nın bu ne ayak-kabı” isimli yapıtı da, sergilenen eserler arasında yerini aldı. 30 yıldır Seramik Sanatı ile iç içe olduğunu dile getiren Arda; “Ayak ve kap ilişkisini bu sergiye tasarladığım yapıt ve o yapıta verdiğim isim ile idrak etmiş durumdayım. Ayağın kabı, eşittir ayakkabı. Ayakkabının, ayağa giydirilmesi eyleminin ayak ve kap iki kelimesinden oluştuğunu yeni idrak ediyorum” dedi.

“Ayağın kabı, eşittir ayakkabı”

Öteki Teki Ulusal Karma Seramik Ayakkabı Sergisi’nde “bu ne ayak-kabı” isimli yapıtı sergilenen ÇOMÜ Cam Seramik Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergün Arda; “30 yıldır seramik sanatı ile ilgiliyim ancak ayak ve kap ilişkisini bu sergiye tasarladığım yapıt ve o yapıta verdiğim isim ile idrak etmiş durumdayım. Ayağın kabı, eşittir ayakkabı. Ayakkabının, ayağa giydirilmesi eyleminin ayak ve kap iki kelimesinden oluştuğunu yeni idrak ediyorum. Bu beni şaşırttı” diye konuştu.

“En fazla yüzde 20-25 oranında kâğıt karıştırılmıştır”

“Sergi için ‘postal’ ismi verilen bir ayakkabıyı süje olarak seçilmiştir” diyen Arda; “Postal’ı şekillendirmek için kırmızı çömlekçi kili tercih edilmiştir. Kil içine gazete, tuvalet kâğıdı ve yumurta kartonu kırpılıp eklenerek karıştırılmış ve kâğıtlı kil hazırlanmıştır. Sulu halde hazırlanmış kırmızı kil için en fazla yüzde 20-25 oranında kâğıt karıştırılmıştır. Kil ve kâğıtlar elektrikli matkap yardımı ile homojen bir şekilde karıştırılmıştır. Kâğıtlı kil alçı plakaların üzerine sulu kıvamda iken yayılmıştır. Deri sertliğine gelen kil, bıçak ile kesilerek veya el ile bütünden koparılarak postal formu serbest ve plaka şekillendirme tekniği ile oluşturulmuştur. Postalın altındaki sivri konik parçalar, kâğıttan külah yapıldığı gibi şekillendirilmiştir ve tabana balçık ile yapıştırılmıştır. Üst kısımdaki ağırlığı taşıması için ters çevrilerek, sivri konik uçların öncelikle kuruması ve sertleşmesi sağlanmıştır. Üç ayrı aşamada oluşturulan postal formu deri sertliğinde, ezilmeyecek ve çökmeyecek kıvamda iken postalın ortasındaki tabana birbirine kil balçık ile yapıştırılmış ve tümlenmiştir. Tasarım nesnesi olan postal tamamen kırmızı kâğıtlı kil ile şekillendirilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Postalın ölçüleri 40cm, uzunluk 60cm’dir”

Postalın ölçülerine ilişkin bilgi veren Arda; “Kurutma oda ısısında yapılmış ve 1040°C’de yapılmıştır. Sorunsuz gerçekleştirilen bisküvi pişirim diyagramı ön kurutma içermektedir. Postalın sırlanması fırça ile yapılmış, sırlar sulu kıvamda iken astarsız yüzeye sürülmüştür. Postalın özellikle en alt kısmındaki konik sivri uçların bazılarına kanı simgelemesi için kırmızı sır bulaştırılmıştır. Postalın içi ve dışı genel olarak metalik siyah yapılmıştır. Ölçü olarak postalın gerçek ölçülerinin iki katı olarak imal edilmiş ve şekillendirilmiştir. Seramik fırının ölçüleri 40x50x65cm3’tür ve fırın tabanına sığabilecek bir uzunluğa göre boyu orantılı olarak yükseltilmiştir. Postalın ölçüleri 40cm, uzunluk 60cm’dir” şeklinde konuştu.

“Siyah postal gücü simgelemektedir”

Bu ne ayak-kabı tasarımın özelliklerine değinen Arda; “Siyah postal gücü simgelemektedir. Dik ve kararlı duruşu vardır. Geri adım atmamaktadır. Ayaklarının altındaki konik dişler; korkutucu, saldırgan ve acımasızlığa gönderme yapar. Sivri koniklerin bazılarının ucundaki kan da kendisine karşı gelenin uğradığı akıbete gönderme yapmaktadır. Postalın altına yayılan mase kuru kırmızı kil, bir vatan toprağına gönderme yapar. Postal ve kil birlikte küçük bir yerleştirmenin (Enstelasyon) modelidir. Gündemde olan İsrail ile Filistin arasında sivillerin ve çocukların öldürülmesinden esinlenerek tasarım gerçekleştirilmiştir” dedi.

Sergi Açıklaması

Rahat bir yürüyüş için bir çift ayakkabı gerekir. Birbirine uyumlu ayağa uyumlu, karakteri yansıtan, hikâyesi olan ayakkabılar. Tıpkı kendi çiftini arayan insanlar gibi. Biri var ve öteki teki olduğunu hissediyor ve onu arıyor. Sevgiyle, merakla, telaşla birbirini arayan insanlar, tıpkı ayakkabılar gibi, ruhumuzun üzerine giyilen bedenler gibi. Öteki teki sende mi?

(Dilan Kaynak)

(HABER MERKEZİ)
Paylaş