Çanakkale’deki ekoturizm projelerine ses yükseldi!

Çanakkale İl Genel Meclisi’nde onaylanan 45 ekoturizm projesine ilişkin açıklamada bulunan İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül, “Bunun adı turizm değil, tarımın çökertilmesi ile gelir getirmeyen tarlaların, meraların, doğal orman ve dikili arazilerin kalıcı olarak imara açılması ile oluşturulan rant iştahıdır. Ekoturizm kavramı da bu rantın kavramsal aracıdır sadece.” dedi.

1647

İDA Dayanışma Derneği, geçtiğimiz aylarda Çanakkale İl Genel Meclisinde onaylanan ve çoğunluğu Ayvacık bölgesinde olan 45 adet ekoturizm projesine ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bugün Çanakkale İskele Meydanı’nda yapılan açıklamayı İDA Dayanışma Derneği Başkanı Ekrem Akgül seslendirirken; STK ve siyasi partilerin temsilcileri de destek verdi.

“Bu siyasi figürleri hangi ’kutsal gerekçe’ bir araya getirmiştir”

Ekoturizm kavramlarının masum olarak göründüğünü ancak aslında doğayı talan eden rant projeler olduğunu bildiklerini aktaran Akgül, “Mevzuatta, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında, Çanakkale’yi de kapsayan Kıyı Planlarında daha çok Kazdağlarına yayılan coğrafyada karşımıza çıkıyor. Yaklaşık iki yıl önce, ağırlıklı olarak Ayvacık köylerinde Çanakkale İl Genel Meclisi tarafından onaylanan, sayıca daha az ekoturizm projesi için Ayvacık Cumhuriyet Savcılığına, dernek olarak suç duyurusunda bulunmuş, yörede faaliyet gösteren dernekler, doğa savunucuları ve Çanakkale ZMO projelere dava açmış, yürütmeyi durdurma kararları çıkartmışlardı. Tarım Orman Bakanlığı da proje onaylarına bir takım kıstaslar getirmişken, bu kez İl Genel Meclisi dönemin son toplantısında 26, bir önceki toplantıda da 19 olmak üzere toplam 45 projeye Tarım Orman Bakanlığının kıstaslarını karşılamamasına rağmen AKP ve iki üye dışında CHP’li İl Genel Meclisi Üyelerinin tamamının oyları ile meclisten geçmiştir. Bilindiği üzere bu siyasi figürler hemen hemen her konuda göstermelik siyasi mücadele görüntüsü vermektedir. Seçime 5 kala, son meclis toplantısında, bu siyasi figürleri, kırsalın, tarım topraklarının, meraların, ormanların talanına yol açacak bu imar rantı ekoturizm dosyalarını topluca jet hızıyla geçirmek için hangi ’kutsal gerekçe’ bir araya getirmiştir.” dedi.

“Ekoturizm kavramı rantın kavramsal aracıdır sadece”

İl Genel Meclisi tarafından onaylanan projelerin; Ayvacık ilçesi kırsalında 14, Ezine ilçesi sınırlarında 5, Bayramiç’te 5, birer proje de, merkez ilçe ile Çan ilçesinde yer aldığını söyleyen Akgül, “Onanan projeler içinde ekoturizmin turizmi gitmiş, emlak ofislerinin elinde ekoaraziler kalmıştır maalesef… Kazdağları lokasyonunda arsa pazarlayan, sadece NEF Arsa ofisinin elindeki onay alan arazi 600 dönümün üzerindedir. Bunun adı turizm değil, tarımın çökertilmesi ile gelir getirmeyen tarlaların, meraların, doğal orman ve dikili arazilerin kalıcı olarak imara açılması ile oluşturulan rant iştahıdır. Ekoturizm kavramı da bu rantın kavramsal aracıdır sadece. Zaten, önceden otlak olan, mera olan tarım yapılan yerlerde bugün ‘ekolojik’ beton villalardan oluşan sitelerin giderek çoğaldığını görebilirsiniz. Üstelik mahkemelerden alınmış yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen.” şeklinde konuştu.

“Yargı önünde hesaplaşılacaktır”

Akgül son olarak; “Ne yazık ki, ‘Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’ kapsamında, veraset dışında bölünüp hisselendirilemeyen tarım arazileri ve tarımsal verimliliği düşük doğal araziler, şirket veya Kooperatif görüntüsü altında parçalanır, eko köy, eko turizm projeleri ile imara açılıp kaybedilmektedir. Bugün, Çanakkale’de yaşanan budur. Yerel seçimler öncesi, İbret verici bir siyasi rant ilişkisine tanık olduk maalesef. Daha önce de benzerine tanık olduğumuz gibi. Bir utanç kararıdır bu. Yapılan uygulama bir kırsal kalkınma projesi değildir. Yoksul köylüye, üreticiye ekonomik yarar sağlayan bir karar da değildir. İl Genel Meclisinin bu kararı, sermayeye, ulusal/küresel emlak ve inşaat şirketlerine, onların yerel işbirlikçilerine ve siyasi aktörlerine rant sağlayan bir karardır. Bu karar, en az madencilik ve enerji projeleri kadar bölge için büyük bir tehdittir. Bu nedenle imar rantı için el ele verip, karardan yarar sağlayan emlak ve inşaat sektöründen kişiler, siyasi aktörler, kısacası bu rantın, bu yağmanın paydaşları, meslek örgütleri, STK’lar, yaşam alanlarının savunucuları, tüm yurtseverler tarafından kamuoyu önünde ayrı ayrı teşhir edilecek, yargı önünde hesaplaşılacaktır.” ifadelerine yer verdi.

(SEVİ GÖZAY UĞURLU)
Paylaş