Çanakkale LABEP’ten Milli Eğitim Bakanı’na istifa çağrısı!

Çanakkale Laik Bilimsel Eğitim Platformu (LABEP), Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES’i eleştirerek Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırdı.

Kent Yaşamından

23 Ara 2023 - 15:20

23 Ara 2023 - 15:20

1969

Çanakkale LABEP, 33 dernek ve sendika ile bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasını LABEP adına Sami Yılmaz okudu. Basın açıklamasında Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES projesi ve proje kapsamında okullara manevi danışmanlık adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesini eleştiride bulunarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i istifaya çağırdı.

“Bu projeden hemen vazgeçilmelidir”

Çanakkale LABEP yaptığı basın açıklamasında “Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES projesinin ve proje kapsamında okullara manevi danışmanlık adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı görevlendirilmesinin; laik, sosyal, demokratik hukuk devletine, Anayasa'ya ve Milli Eğitim Temel Kanununa aykırı olduğunu, bu projeden hemen vazgeçilmesi gerektiğini, uzun süredir vurguluyoruz” ifadelerine yer verdi.

Yusuf Tekin’in sözleri eleştirildi

Düzenlenen basın açıklamasında LABEP “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in sözlerine yer veren Çanakkale LABEP “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in 2024 Bütçe Görüşmeleri sırasında TBMM'de sarf ettiği “sizin tarikat cemaat, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz var, protokol yapmaya devam edeceğiz, çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını önlüyor.” şeklindeki sözleri; Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer Bakanlıklarda süregelen tarikatlaşma ve cemaatleşmenin teşvik edildiğinin açık bir göstergesidir” sözlerini kullandı.

“Bunu en iyi bilen AKP iktidarıdır”

Tarikatlar ve cemaatlerin sivil toplum örgütü olmadığını dile getiren LABEP “Tarikat ve cemaatler sivil toplum örgütü değildir. Dini duyguları ve inançları istismar edenlerden, paralel yapılanmalarla devleti ele geçirmeye, seçimle başa gelen siyasal iktidarları darbeyle devirmeye çalışanlardan STK olmaz! Bunu en iyi bilen AKP İktidarıdır. 15 Temmuz 2016 tarihli Fettullahçı Darbe Girişimi bunun en çarpıcı örneğidir. Devletin kaynaklarını kullanarak biraz palazlanan herhangi bir tarikat-cemaat yapılanması, hemen kendini devletin ve toplumun sahibi görmektedir. Bu ülke Menemen’de Kubilay’ın katledilişini, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarını unutmadı, bu katliamların hiç birisi laik eğitim nedeniyle olmadı, aksine laiklik çiğnendiği için oldu” dedi.

“Tarikat ve cemaatler devlet eliyle beslenmeye devam edilmektedir”

Basın açıklamasını okuyan Sami Yıldız “Anlaşılan odur ki, AKP İktidarı geçmiş acı deneyimlerden hiç ders almamıştır. Tarikat ve cemaatleri devlet eliyle beslemeye ve büyütmeye devam etmektedir. Topluma dayattığı yoksulluk, açlık ve sömürünün yıkıcı etkilerini, tarikat ve cemaatler eliyle uyuşturmayı planlamaktadır. Bu anlamda, tarikat ve cemaatlerin, “toplumsal uyuşturucu” olmaktan öte bir anlamı yoktur” sözlerini kullandı.

“Nice yüzyıllara sevgili Cumhuriyet!”

Konuşmasına devam eden Sami Yıldız “Son zamanlarda iyiden iyiye rafa kalkmış olsa da, Anayasa’sında hala laik, sosyal, demokratik hukuk devleti yazan bir rejimde; atanmış Milli Eğitim Bakanının TBMM’de yaptığı bu konuşma Anayasal bir suçtur. Bu konudaki kararlı tutumu, lâik Türkiye Cumhuriyeti'ne ve eğitim sistemine karşı bir politikayı ve saldırıyı açıkça ortaya koymaktadır. Atatürk'ün çağdaş ve medeni dünyayı örnek alarak kurduğu, evrensel hukuk ilkelerine, insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye, halk iradesine, kuvvetler ayrılığına bağlı kalarak yönetilmesini ve uzun yıllar yaşamasını arzuladığı Türkiye Cumhuriyeti; bir asrı geride bırakmıştır. Nice yüzyıllara sevgili Cumhuriyet!” ifadelerine yer verdi.

“Milli Eğitim Bakanını ve bu sözlerini kınıyoruz”

Mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Çanakkale LABEP “Bizler bu anlayışla, halkın ve Cumhuriyet'in değerlerini savunmaya devam ediyoruz. Duymak istemeyen sağır sultanlara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülke, devletin ve toplumun sırtından geçinen asalak tarikat-cemaatlerle onların işbirlikçilerinin siyasi-ekonomik ikbali için bir araç değildir! Köklü bir mücadele geçmişine sahiptir. Tüm bu ahval ve şerait içinde; geleceğimiz olan nesillerin nasıl yetişeceğini planlayan ve uygulayan Milli Eğitim Bakanlığında, böylesi bir atanmış Bakan'ın, artık bir saniye dahi yeri yoktur. Milli Eğitim Bakanı derhâl istifa etmeli ya da görevden alınmalıdır. Bizler Çanakkale laik, bilimsel, demokratik eğitim yanlıları olarak; Milli Eğitim Bakanını ve bu sözlerini kınıyoruz. Bu gibi anlayışlarla mücadelemiz kesintisiz sürecektir” dedi.