Çölyak Hastalığı Nedir? Glütenin Vücuda Verdiği Zararlar Nelerdir?

Çölyak hastalığı, glüten adı verilen bir proteine karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Bu hastalık, ince bağırsakta besin emilimini bozarak birçok sağlık sorununa yol açabilir. Çölyak hastalığının nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilmeniz gerekenler.

1209

Çölyak hastalığı, son yıllarda sıkça duyduğumuz bir hastalık haline geldi. Peki, çölyak hastalığı nedir? Bu hastalık, glüten adı verilen bir proteine karşı bağışıklık sisteminin verdiği aşırı tepki sonucu ortaya çıkan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Glüten, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan bir maddedir. Glüten hassasiyeti olan kişilerde, glüten ince bağırsakta iltihaplanmaya ve villus adı verilen besin emilimini sağlayan yapıların hasar görmesine neden olur. Bu da besinlerin tam olarak sindirilememesi ve emilememesi anlamına gelir. Çölyak hastalığı, her yaşta görülebilen, kronik ve tedavisi olmayan bir hastalıktır. Ancak, hastalığın belirtilerini ortadan kaldırmak ve komplikasyonları önlemek için gluten içermeyen bir diyet uygulamak mümkündür. Bu yazımızda, çölyak hastalığının nedenleri, belirtileri, tanısı ve tedavisi hakkında bilmeniz gerekenleri anlatacağız.

Çölyak Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Çölyak hastalığının kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak, hastalığın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Çölyak hastalığı, ailesinde bu hastalık olan kişilerde daha sık görülmektedir. Bu kişilerde, glüteni tanıyıp tepki veren HLA-DQ2 ve HLA-DQ8 adlı genetik yapılar bulunmaktadır. Ancak, bu genetik yapılar herkeste çölyak hastalığına neden olmaz. Hastalığın tetiklenmesi için çevresel faktörlerin de rol oynadığı düşünülmektedir. Bu faktörler arasında, glüten içeren besinlerin tüketim zamanı ve miktarı, enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı, bağırsak mikrobiyotasındaki değişiklikler, stres, gebelik, cerrahi gibi durumlar sayılabilir.

Çölyak Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Çölyak hastalığı, çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler, kişiden kişiye, yaşa, cinsiyete, glüten alımına, hastalığın süresine ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir. Bazı kişilerde belirtiler çok hafif veya hiç olmayabilir. Çölyak hastalığının en sık görülen belirtileri şunlardır:

  • Karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık
  • Kilo kaybı, iştahsızlık, yorgunluk, halsizlik
  • Demir eksikliği anemisi, kanama eğilimi, kemik erimesi, diş minesi bozuklukları
  • Ciltte kaşıntılı, kabarıklı döküntüler (dermatitis herpetiformis)
  • Baş ağrısı, depresyon, anksiyete, sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu
  • Boy kısalığı, gelişme geriliği, ergenlik gecikmesi, kısırlık, düşük

Çölyak hastalığı, uzun süre tanı konulmadığı veya tedavi edilmediği takdirde, bağırsak kanseri, lenfoma, diyabet, tiroid hastalıkları, multipl skleroz, epilepsi, migren, romatoid artrit gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Çölyak Hastalığının Tanısı Nasıl Konulur?

Çölyak hastalığının tanısı, hastanın şikayetleri, fizik muayene, kan testleri ve ince bağırsak biyopsisi ile konulabilir. Kan testleri, çölyak hastalığına özgü antikorların varlığını ve demir, folik asit, B12 vitamini, D vitamini, kalsiyum gibi besin maddelerinin eksikliğini gösterir. İnce bağırsak biyopsisi ise, bağırsak mukozasındaki villusların hasarını ve iltihabı doğrular. Tanı konulduktan sonra, hastaya gluten içermeyen bir diyet uygulanır. Bu diyet, hastalığın belirtilerini ortadan kaldırır ve bağırsakların iyileşmesini sağlar. Diyetin etkinliği, kan testleri ve biyopsi ile takip edilir.

Çölyak Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çölyak hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Ancak, hastalığın belirtilerini ortadan kaldırmak ve komplikasyonları önlemek için gluten içermeyen bir diyet uygulamak mümkündür. Gluten içeren besinler, buğday, arpa, çavdar, yulaf, bulgur, kuskus, irmik, kepek, malt, bira, pasta, börek, ekmek, makarna, bisküvi, kraker, gofret, çikolata, sos, salça, şekerleme, dondurma, yoğurt, peynir, sosis, sucuk, salam gibi ürünlerdir. Bu besinlerin yerine, pirinç, mısır, patates, karabuğday, kinoa, amarant, chia tohumu, keten tohumu, meyve, sebze, et, balık, yumurta, süt, peynir, yoğurt, yağ, fındık, fıstık, badem, ceviz gibi glütensiz besinler tüketilebilir. Glütensiz besinlerin ambalajlarında, glütensiz sembolü veya yazısı bulunur. Glütensiz diyet, ömür boyu sürdürülmelidir. Aksi takdirde, hastalığın belirtileri tekrar ortaya çıkabilir ve bağırsaklarda hasar oluşabilir. Glütensiz diyetin yanı sıra, hastalara eksik olan besin maddelerini takviye etmek için vitamin ve mineral desteği de verilebilir.

(HABER MERKEZİ)
Paylaş