Çanakkale’de 30 sene bir lokanta işleten İsa Esen, emekli olduktan sonra çiçeklerle iç içe zaman geçirmeye başladı. Şimdilerde haftanın üç günü, Barbaros Mahallesi’nde Aziziye Caddesi üzerinde bulunan Çanakkale Kayserili Ahmet Paşa (Tatarlar) Külliyesinin yanı başında, iki gün Sarıçayın Cuma Pazarı’na bakan kısmında arabası ile kentlilerle çiçeklerini buluşturuyor. Çiçekçiliğe hiçbir bilgisi olmadan adım attığını dile getiren Esen, Çanakkale OLAY Gazetesi’ne yaptığı özel açıklamalarda; “Açıkçası çok seviyorum bu işi, kendim öğrendim kendim satıyorum. Çan yolu üzerinde seram var, çiçekleri kendim üretiyorum, pazarlamasını kendim yapıyorum. Emekliyim ve zamanımı böyle verimli geçiriyorum. Hem müşteri kazanıyorum hem de farklı farklı insanlarla tanışıyorum. Mesela geliyorlar benden çiçek alıyorlar, daha sonrasında arkadaşlarına tavsiye ediyorlar, güzel bir iletişim oluşuyor böylelikle” diye konuştu.
Emekli olduktan sonra çiçeklerle zaman geçirmeye başlayan İsa Esen, çiçekçiliği bir meslek olarak görmediğini dile getirerek; “30 sene lokantacılık yaptım, 4 senedir çiçeklerle iç içeyim, bu iş sayesinde hem stresimi, hem yorgunluğumu, hem de moralimi yükseltiyor. Açıkçası çok seviyorum bu işi, kendim öğrendim kendim satıyorum. Çan yolu üzerinde seram var, çiçekleri kendim üretiyorum, pazarlamasını kendim yapıyorum. Emekliyim ve zamanımı böyle verimli geçiriyorum. Hem müşteri kazanıyorum hem de farklı farklı insanlarla tanışıyorum. Mesela geliyorlar benden çiçek alıyorlar, daha sonrasında arkadaşlarına tavsiye ediyorlar, güzel bir iletişim oluşuyor böylelikle. Çok şükür işlerimiz iyi gidiyor, gelen müşterilerim de çok iyidir” ifadelerini kullandı.
Doğallığa oldukça önem verdiğini vurgulayan Esen; “Gübreyi kendim üretirim. Dağda, ağaçların dibindeki çürükleri toplarım ardından elerim, çiçeklerime kendi ürettiğim gübreyi veririm, ne solucan yapar, ne de hastalık yapar. Çiçeklerin bakımı meşakkat ister; bakımını titiz, güzel bir şekilde yaparsan şenlenirler ama bakımı yapmaz isen sararır, solar. Kendim tek tek ilgilenirim çiçeklerimle. Suyunu, gübresini veririm, başka da bir şey istemezler. Organik gübre vermem kesinlikle. Kısacası fidanımı, çiçeğimi kendim yetiştiririm” şeklinde konuştu.
Çiçekleri sayesinde yeni insanlarla tanıştığını belirten Esen; “Bu iş sayesinde insanlarla tanışıyorsunuz, eş dost kazanıyorsunuz, stresini, yorgunluğunu atıyor. Bir meslekten öte bir şey benim için çiçekler. Hiç bilmeden başladım bu işe ama kısa sürede çok sevdim çiçekleri. Mesela her zaman gelen müşterilerim var; kendileri gelip alıyorlar, bakımını yapamıyorlar hemen yanıma gelip benden öğrenirler. Onların çiçekleri açmaz, hemen yanıma gelip nasıl açacak bu çiçekler diye danışırlar. Müşterilerim genelde çiçeklerimden memnun oluyorlar. Bana göre bu işin hiçbir zorluğu yok, yeter ki çiçeklere odaklanacaksın, güzelce ilgileneceksin. Bir hafta ihmal edersen çiçekleri; solar ya da sararır. Aynı çocuk gibi ilgilenirim” ifadelerini kullandı.
Kentlilerin kendisini nerede bulabileceğine dair bilgi veren Esen; “Haftanın üç günü Tatarlar Camii’nin önündeyim; Cumartesi, Pazartesi ve Cuma. İki gün de Sarıçayın yanındayım; Salı ve Cuma günü. İki gün de seramda duruyorum” dedi.
(Dilan Kaynak)
(HABER MERKEZİ)
