Hatay’a inceleme ziyaretinde bulundular

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin, Hatay’a düzenlediği inceleme ziyaretine ilişkin değerlendirmede bulunan Süheyla Doğan, “250 bin konut ihtiyacına karşılık henüz 7 bin 500 konut yapılmış. Hatay adeta cezalandırılmış.” dedi.

802

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, İklim Adaleti Koalisyonu ve Ekoloji Birliği’nin birlikte düzenlediği Hatay inceleme ziyaretine katılım sağladı.

“Hatay adeta cezalandırılmış”

Dernek adına değerlendirmede bulunan Süheyla Doğan, “Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz doğru dürüst hiçbir alt yapı tamamlanmamış. Her taraf çamur içinde. Vatandaş hala konteyner kentlerde ve çadırlarda yaşıyor. Evlerini, iş yerlerini kaybeden yurttaş daha da yoksullaşmış. 250 bin konut ihtiyacına karşılık henüz 7 bin 500 konut yapılmış. Hatay adeta cezalandırılmış. Bakım emeği yükü altında kadınların yükü daha da ağırlaşmış. Moloz dökümleri ile, zeytinliklerin ve tarım alanlarının rezerv alanı ilan edilerek, acele kamulaştırılarak inşaata açılması ile ekolojik yıkımlar daha da artmış.” ifadelerini kullandı.

“İhtiyaçları dinledik”

Programın ilk gününde, 3 Şubat’ta Dikmece’de olduklarını kaydeden Doğan, “TOKİ deprem konutları gerekçesi ile köylülerin zeytinliklerine, tarlalarına acele kamulaştırma ile el konuldu. Direnişe, açılan davalara rağmen TOKİ konutlarının yapımına başlandı. Arap alevisi olan Dikmece adeta cezalandırılıyor. Vadi boyunca tarım alanlarına dikilen TOKİ konutlarının sayısının giderek artacağı biliniyor. Köylüleri ziyaret ederek sorunlarını dinledik, dayanışma dileklerimizi ilettik. Aynı gün öğleden sonra, Hatay’da kurulan kadın kooperatifleri ile toplantı yaptık ve kooperatiflerin sorunlarını, ihtiyaçlarını dinledik. En büyük ihtiyacın sosyal medya kullanımı ve satış ve pazarlama olduğunu gördük bir de hijyenik üretim atölyeleri mekanları.” şeklinde konuştu.

“Gönüllü, öğretmen, araç ihtiyaçları var”

Programın ikinci günü ziyaretlerini aktaran Doğan, “İlk ziyaretimizi Hayat Deprem Dayanışması Derneği’ne yaptık. Depremden hemen sonra kurulan Dernek, ilk günlerde malzeme ve erzak dağıtımına destek olmuş. Daha sonra kadınlar ve çocuklara destek faaliyetleri yürütmüş. Himmen Kadın Kooperatifi’ni kurup kadınların hem ekonomik hem de sosyal ve kültürel yaşamlarına katkıda bulunmaya çalışıyorlar. Çocuklar ve gençlerle de çeşitli destek programları gerçekleştiriyorlar. Pırıl pırıl gençler. Gönüllü, öğretmen, araç ihtiyaçları var. Aynı gün ikinci ziyaretimizi ise Karaçay’da bir yerleşke kuran Kolektif Koordinasyon Derneği’ne yaptık. Depremin hemen ardından kurulan dernek, çocuklar ve gençler için resim, heykel, seramik, robotok kodlama, satranç, yaratıcı drama gibi atölyeler düzenliyor. Kütüphaneleri var.” dedi.

“Deprem değil, yapı öldürür”

Doğan son olarak şu ifadeleri kaydetti: “Kamu kurumlarının gerçekleştiremediği bu faaliyetlerin sivil toplum örgütleri tarafından özverili bir şekilde gönüllü emeklerle yerine getiriliyor oluşu çok önemli. 4 Şubat Pazar günü üçüncü etkinliğimizi ise Samandağ’da, Mileyha Sulak Alanı’nda gerçekleştirdik. Sulak alanın çok yakınındaki Samandağ moloz döküm alanını gördük ve Dünya Sulak Alan Günü nedeniyle, Mileyha Sulak Alanı’nda alanın önemine ve korunmasına yönelik basın açıklamamızı gerçekleştirdik. İnceleme ziyaretimiz iki gün daha devam edecek. Deprem değil, yapı öldürür. Depremi afete çevirenler hesap verecek. Unutmuyoruz, affetmiyoruz!”

(ERHAN TAYLAN)
Paylaş