Yaşlanma karşıtı 13 besin!
Düzenli ve sağlıklı beslenmenin hücre hasarını önlediğini ve yaşlanmayı yavaşlattığını belirten Dermatoloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, hücreleri canlandıran ve yaşlanma karşıtı 13 besini tek tek sıraladı.
- 28 Şub 2024 - 17:42
- Güncelleme: 28.02.2024 17:49
1181
Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden
Dr. Öğr. Üyesi Derya Can, hücrelerin enerji elde etmek, tamir
olmak, büyümek ve çoğalmak için tıpkı bir fabrika gibi çalışması
gerektiğini söyledi. Hücre yaşlanmasının doku veya organ
yaşlanması ile eşdeğer olduğunu da aktaran Dr. Öğr. Üyesi Derya
Can, düzenli ve sağlıklı beslenerek hücrelerin daha çok enerji
üretip daha az atık madde biriktirdiğini ve böylelikle hücre
hasarını önlenerek yaşlanmanın yavaşladığını belirtti.
“Su vücutta en çok ihtiyaç duyulan şeydir”
Tükettiğimiz bazı yiyeceklerin vücudun daha sağlıklı yaşlanmasına
yardımcı olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Can, vücudu ‘zırh' gibi
koruyan besinleri şöyle sıraladı sıraladı:
-
“Su: Vücudumuzdaki tüm hücrelerin enerji elde
etmek ve oluşan atık maddeleri atabilmek için en çok ihtiyaç
duyduğu şey. Beyin, karaciğer, böbrek, kalp gibi iç organların
sağlıklı çalışması sağlarken cildin daha canlı görünmesini ve
kırışıklıkların önlenmesini sağlar. Günde en az 2 litre su
tüketmek genç kalmanın ilk basamağı.
-
Ceviz: En iyi bitkisel omega-3 kaynaklarından.
Beyin sağlığı ve bilişsel fonksiyonların sürdürülmesi için
olmazsa olmaz bir besin. Cilt yapısının gerginliğinin
korunmasına yardımcı olurken bağışıklığı güçlendirir.
-
Avokado: Birçok vitamin ve mineralden
zengin bu besin maddesi özellikle hücrelerde biriken atık
maddelerin atılmasında görevlidir. Cildin nem kaynağı olan bu
besin cildin daha geç kırışmasına parlak görünmesini sağlar.
-
Yeşil Çay: Antioksidan etkisi oldukça
yüksektir. Bu açıdan cilt hastalıklarına iyi gelmesinin yanı
sıra güneşe ve yaşa bağlı cilt lekelerin oluşumunu da önler.
-
Elma: Kabuğu ile yenilen yeşil elma kolajen
aktivitesini uyararak ciltte sarkma, kırışma ve derideki
yaşlanmayı geciktirir. Saçlarda kırılma ve yıpranmayı önler.
-
Üzüm: Özellikle de üzüm çekirdeğindeki
resveratrol güçlü bir antioksidandır. Meme ve prostat kanseri
gibi birçok kansere karşı koruyucudur. Hem bağışıklığımızı
güçlendirir hem de cildi sıkılaştırarak kırışıklıkları önler.
-
Soğan- Sarımsak: B vitaminleri, selenyum,
kükürt gibi mikro besinlerden zengindir. Güneşin zararlı
etkilerine karşı cildi korur. Sülfür içeriğinden dolayı hücre
yenilenmesi ve ciltte sıkılaşmanın sağlanması için etkili
besinlerdir.
-
Domates: Cildin pürüzsüz olarak kalmasına
yardımcı olur.
Koyu yeşil sebzeler (Ispanak, brokoli, marul vb.): İçerdikleri
yüksek folik asit cilt gerginliğinin korunmasını sağlar,
selülit oluşumunu önler.
-
Kabuksuz meyveler (vişne, çilek, kızılcık,
yaban mersini, ahududu, böğürtlen gibi özellikle koyu renkli
olanlar): Antioksidan bakımından çok zengindirler bu nedenle
antiaging özellikleri yüksektir. Ayrıca bolca C vitamini
içerdikleri için hasarlı hücreleri yeniler ve deri kanserini
önleyici özelliği vardır.
-
Bitter çikolata: Kakao çekirdeği içinde bolca
antioksidan barındır. Ancak çikolatalara uygulanan arıtma
süreci cilde iyi gelen antioksidanları da beraberinde götürür.
Bu nedenle özellikle antiaging etki için bitter çikolata
tüketilmeli.
-
Balık: Omega-3 deposu olan balık hem kalp hem
de deri dostu. Özellikle sedef hastalığına iyi gelirken hücre
ölümünü geciktirir. Omega-3 en fazla soğuksu balıklarında
(somon, ton balığı ve sardalya) bulunur.
-
Yoğurt: Yoğurdun özellikle suyunda bulunan
riboflavinin (B1 vitamini) gençleştirici ve cilt yenileyici
etkisi bulunmaktadır. Yoğurdu mutlaka suyu ile birlikte
tüketmeye çalışın. Antiaging özelliği yüksek olan süt, yoğurt
ve ayranı sık sık tüketin.”
(İHA)