Diyetisyen Elif Kavak

dyt.elifkavak@gmail.com

İÇECEKLER SUYUN YERİNE GEÇER Mİ?

3356

Susadığı zaman su yerine çay, kahve, meyve suyu, kola gibi içecekleri içerek susama hissini gidermeyi tercih eden kişiler vardır. Suyun yerine bu içeceklerin geçip geçemeyeceği insanlar arasında tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Ancak doğrusu susama hissi yalnızca su ile giderilmelidir. Bunun sebebini ve suyun vücudumuzdaki etkilerini sizinle paylaşmak istiyorum.

Günde ortalama olarak böbreklerden 1500 mL, deriden 500 mL, bağırsaklardan 300 mL ve solunum ile 300 mL olmak üzere yaklaşık olarak 2500 mL su kaybı meydana gelmektedir. Hidrasyon, vüdumuzun ihtiyacı olan su miktarının dengede tutulması anlamına gelmektedir. Vücudumuzun kaybettiği su miktarının tekrar geri kazanılması gerekmektedir. Aşırı su kaybı tehlikelidir ve vücudumuzun normal işlevlerini yerine getirmek için yeterli su ve sıvı olmadığında dehidrasyon denilen durum ile karşı karşıya kalınabilmektedir. Bu sebeple su dengemizin sağlanmasının yaşamsal bir önemi vardır.

Sıvı gereksinimi kesinlikle su ile karşılanmalıdır. Çay, kahve, bitki çayları, kefir, meyve suları, sebze suları, maden suyu, kola ve gazoz gibi şeker eklenmiş gazlı içecekler gibi su dışındaki diğer içeceklerin su yerine geçip geçmediği tartışma sebebidir. The American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan makaleye göre araştırmacılar suyun vücudumuzun sıvı ihtiyacını hızlı bir şekilde karşıladığı ancak içerisinde az miktarda şeker, protein veya yağ olan sıvıların ise uzun süreli etki gösterdiği sonucuna ulaşmıştır. Ancak çay, kahve… gibi içecekler diüretik etkiye sahiptir ve idrarla su atılımını artırmaktadır. İçerisindeki şeker nedeni ile kola, gazoz, meyve suları gibi şekerli içecekleri sindirmek için vücudun yine çok fazla miktarda suya ihtiyacı olmaktadır. Bu her iki durumda da anlık olarak su dışındaki içecekler sıvı ihtiyacımızı karşılıyormuş gibi gözükse de vücuttan sıvı atılımlarına sebebiyet verdikleri için sonrasında yine daha fazla su ihtiyacımızı meydana getirmektedir. Baktığımızda aslında istenilen durumdan tam tersi etkiye neden olduğu görülebilmektedir. Bu nedenle araştırmayı yapan Maughan ve ekibi yaşamımız için su tüketiminin hayati önemde olduğunu vurgulayarak organlarımızın sağlık bir şekilde işlevlerini yerine getirebilmesi için kesinlikle suya ihtiyacını olduğunu belirtmişlerdir.

Suyun vücudumuzdaki görevleri:

· Tükettiğimiz besinlerin sindirimini, emilimini ve hücrelere taşınmasını sağlar

· Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınmasını ve atılmasını sağlar

· Eklemler arası kayganlığı sağlar

· Vücut ısısının denetimini sağlar

· Hücre, doku ve organ gibi sistemlerin çalışmasını sağlar

· Hücrelerde ki biyokimyasal tepkimelerin oluşmasını sağlar

Yazının başında günlük toplam da 2500 mL su kaybettiğimizden bahsetmiştim. Yaz aylarında havanın sıcaklığının artması sebebi ile bu miktar daha da artmaktadır. Buna ek olarak yiyeceklerden de tabiki su almaktayız ancak bu alınan su miktarı ihtiyacımızın yalnızca %20-30’unu karşılamaktadır. Sağlıklı bir hayat için susamayı beklemeden su içmemiz gerektiğini unutmamalıyız.