Esra Güller

esragullerx@gmail.com

Tersine Bakmak

Alt üst olsun dünya, biraz da tersinden bakalım.

3346

“Düzenim bozulur hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmadığını?” diye söylemiş Şems-i Tebrizi. Hayatımıza biraz, tersinden bakmak kötü gelse de neler getireceğini bilmediğimiz bir süreç aynı zamanda. Neler olacağını bilemediğimiz bir süreci yaşamak her ne kadar bizi korkutsa da bizi iyileştirip iyileştirmeyeceğini bilemeyiz de.

Hatta belki de dünyaya tersinden bakmak gerekir. Alışkanlıklarımızı değiştirmek, kendimizi değiştirmek. Kolay olacak bir süreç değil hiçbir zaman. İnsanın en büyük imtihanı kendisini değiştirmektir. Daha önce hayata bakmadığı yerlerden bakmak, daha önce ismi duyulmayan yerlerin keşfi gibidir. Korkutur, sonunun ne olduğu bilinmez… Bu yüzden insan düzeninin bozulacağından korkarak büyük bir endişe duyar kendisinin dışına çıkmaktan.

Değişim bence iyileşmek demektir. Düzenin bozulması her zaman kötü sonlara yol açmaz. Ancak bundan öyle korkuyoruz ki… Değişmekten korkuyoruz. Alt üst olmaktan. Neden her zaman bunun kötü sonuçları olacağını düşünüyoruz? Neden ‘değişim’ dediğimiz şey korkunç geliyoruz bizlere?

Bence değişimin korkutucu yüzüne korkmadan bağırmak gerekir. Değişmekten korktuğumuz kadar, değişimden korkmuyoruz. Düz bakmaya o kadar çok alışmış ki insan… Diğer ihtimallerden korkuyor. Korkuyor çünkü nasıl bakacağımızı bilemiyoruz.

Küçükken koltuğa uzanıp ayaklarımızı havaya uzattıktan sonrasının heyecanı gibi bu. Saçlarımız yere değerken tersine gördüğümüz dünyanın bizi heyecanlandırması gibi… Tersine baktığımız dünya her zaman korkunç olmamalı.

Farklı yerden bakmak gerekiyor bazen. Gerek kafa üstü, gerek ayaklarımızın üzerinde. Kendi ayaklarımızın üzerinde durmak daha makul bir seçenek gibi görülebilir ama tersine gördüğümüz dünya, adım atmak için daha güvenli bir alandır belki de bizim için. Nasıl olacağını bilmesek bile bu heyecanı yaşamadan ölmemek gerekir.

Çoğu kişinin aklında; “Bunu nasıl yapacağım?” sorusu yer alabilir elbette. “Her zaman baktığım yerin dışında başka bir yere nasıl çevirebilirim gözlerimi?” Cevaplanmayan sorulardan bir tanesi de bu değil mi? Nasıl yapacağımızı bilmediğimiz için değişmekten korkuyoruz. Çünkü bunun öylece bir cevabı yok. Kitaplarda bunun cevabını bulamayız. Okullarda bize öğretilmez. Belki yalnızca kişisel gelişim kitaplarında çokça kullanılan cümleler arasından seçebiliriz.

Bunu, kendi doğrularımıza uyguladığımız zaman cevaba ulaşmamız olasıdır. Kendi cevabımızı yaratmak zorundayız.

Bırakalım da düz adımlar yerine tersine bakalım bugün dünyaya. Tıpkı çocukken yaptığımız gibi…