2024-2025 yılı eğitim öğretim döneminde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okul öncesi, 1, 5 ve 9'uncu sınıflarda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli uygulanacak. Kamuoyunda büyük yankı uyandıran eğitim modeli için Türkiye'nin dört bir yanından tepki gösterildi. Çanakkale'de de Emek ve Demokrasi Güçleri İskele Meydanında gerçekleştirdiği basın açıklamasında "MEB’in müfredat değişiklikleri ile asıl hedefi düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen itaatkâr nesiller yetiştirmektir" dedi. Basın açıklamasını Emek ve Demokrasi Güçlerini temsilen Eğitim Sen Şube Başkanı İnal Akoğlu okudu.
2024-2025 eğitim öğretim döneminde uygulanacak müfredat görüşmelerinin kamuoyundan uzak bir şekilde gerçekleşmesinden dolayı gösterilen tepkilerin haklı olduğunu söyleyen Akoğlu "Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), geçtiğimiz yıllar içinde defalarca değiştirilen, eğitim müfredatında bir kez daha kapsamlı değişiklikler yapmış ve taslak programları yayınlamıştır. 2024/2025 eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, 1., 5. ve 9. sınıflarda uygulanmaya başlanacak olan müfredat gibi önemli bir konuda yapılan hazırlıkların eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan uzak şekilde gerçekleştirilmiştir. Müfredat hazırlıklarının kimler tarafından yapıldığı ve nasıl geliştirildiği, hangi komisyonların ve kurumların bu komisyonlarda görev aldığı, programı geliştiren bireylerin yetkinlikleri ve uzmanlık alanlarının ne olduğu kamuoyu ile açık olarak paylaşılmamıştır. Müfredat değişiklik sürecinin kamuoyuna açık ve şeffaf şekilde yürütülmemiş olması yeni müfredata yönelik tepkilerin haklılığını ortaya koymaktadır" sözlerine yer verdi.
Müfredat değişikliğinin değerlendirilme süresinin oldukça kısa olduğunu ve bu süreçte eleştirilerin MEB tarafından dikkate alınmadığını söyleyen Başkan Akoğlu "Normal koşullarda müfredat değişikliklerinin içeriğinin ne olacağı, nasıl bir değişiklik önerildiğinin bütün yönleriyle, bilim insanları, eğitim bilimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınarak, çeşitli yönleriyle tartışılarak belirlenmesi gerekir. Ancak MEB, ülkenin bugünü ve geleceğini yakından ilgilendiren böylesine önemli bir konuda ‘yangından mal kaçırır gibi’ hareket etmiştir. Hazırlıklarının on yıl sürdüğü açıklanan müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiş, eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır" ifadelerini kullandı.
Yeni müfredat değişikliğinde yaşanan dinselleşme kuşatmasının en tehlikeli aşama olduğunu vurgulayan Akoğlu "MEB’in ÇEDES ve benzeri projeler üzerinden eğitim sistemi içine faaliyet alanı açtığı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanı sıra iktidarla iç içe olan dini vakıf ve cemaatler tarafından okullar, yurtlar, kurslar vb kurumlar tıpkı bir örümcek ağı gibi çepeçevre kuşatılmış durumdadır. Yeni müfredat değişiklikleri eğitim kurumları başta olmak üzere, eğitim sisteminde yaşanan dinselleşme kuşatmasının en son ve en tehlikeli aşamasını oluşturmaktadır" diye konuştu.
MEB'in öncelikli hedefinin bilimsel esaslara dayanmadığını ifade eden Başkan Akoğlu "MEB’in müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler’ merkeze alınmıştır. MEB’in öncelikli hedefi eğitimin bilimsel esaslara dayanmasından çok, iktidarın siyasal ideolojisinin eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır. Müfredat taslağı başlığının ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ olarak belirlenmiş olması bu nedenle tesadüf değildir" dedi.
Sadeleştirme adı altında bilim, tarih, sanat ve felsefe derslerinin hedef alındığına vurgu yapan Akoğlu "MEB’in müfredat değişiklikleri ile asıl hedefi düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen itaatkâr nesiller yetiştirmektir. Bunun için öğretim programlarında bilimsel eğitim ile ilgili olan pek çok nokta özenle ‘sadeleştirme’ ya da ‘ayıklamaya’ tabi tutulmuş, tek adam rejiminin siyasal ve ideolojik hedefleri eğitim müfredatına yerleştirilmiştir. Eğitim müfredatında yapıldığı söylenen ‘sadeleştirme’ ile doğrudan bilim, tarih, felsefe ve sanat dersleri hedef alınmıştır. Bazı derslerde ünite ve kazanım sayıları azaltılmış, 12 Eylül darbecilerinin ‘tek ırk, tek din, tek mezhep’ anlayışı üzerinden ‘Türk-İslam sentezi’ yaklaşımını merkeze alan değişiklikler yapılmıştır" cümlelerini kullandı.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin iktidarın siyasal çizgisine paralel şekilde hazırlandığını söyleyen Başkan Akoğlu "Eğitim sistemi açısından öğrencilere verilecek bilginin belirlenmesi, seçilmesi, müfredat ve ders kitapları üzerinden öğrencilere aktarılması süreci pedagojik olduğu kadar, siyasal bir nitelik de taşımaktadır. Bu durumun somut bir sonucu olarak yeni eğitim müfredatı, farklı yaş gruplarındaki çocuk ve gençlerin gerçek ihtiyaçlarından çok, iktidarın siyasal çizgisine paralel şekilde hazırlanmıştır. Bu durum, yapılan değişikliklerin başta eğitim alanı başta olmak üzere, toplumun farklı kesimleri tarafından haklı olarak tepkiyle karşılanmasına neden olmaktadır" sözlerine yer verdi.
Uygulanacak yeni müfredatın, bilimsel ve sanatsal yönden zayıf olduğuna vurgu yapan Akoğlu "Bireycilikle, milliyetçilikle, dini-milli değerler ve rekabet ile yoğrulmuş, bilimsel, sanatsal, estetik yönden zayıf, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı bir eğitim müfredatının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur. Eğitim müfredatı, öğrencilere yaşamı bir bütün olarak kavramayı hedefleyen, çocuk ve gençlerin çok yönlü gelişimlerine hizmet edecek öğrenme yaşantılarını içeren laik ve bilimsel bir içerikte olmalı, çokdillilik temellinde anadili eğitimini esas alan yeni ve demokratik bir müfredat hazırlanmalıdır" diye konuştu.
2024-2025 yılında uygulanmaya başlanacak olan yeni müfredatı reddettiklerini söyleyen Başkan Akoğlu "Eğitim Sen olarak eğitim müfredatı olmaktan çok uzak olan ve tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı dini esaslara dayalı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddediyoruz. Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm kamuoyu ile birlikte bilime ve laik eğitime açıkça meydan okumak anlamına gelen müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
(ESRA GÜLLER)