Nazım Hikmet Kimdir? Türk şiirinin devrimci ve romantik şairi

Nazım Hikmet, 20. yüzyılın en önemli Türk şairlerinden biri olarak kabul ediliyor. Şiirleri 50’den fazla dile çevrilen, serbest nazımın öncüsü olan, komünist düşünceleri ve siyasi mücadelesi nedeniyle defalarca hapis yatan, sürgün edilen ve vatandaşlıktan çıkarılan Nazım Hikmet, bugün 122 yaşında. Peki Nazım Hikmet kimdir, hayatı nasıl geçti, eserleri nelerdir? İşte Nazım Hikmet hakkında bilmeniz gerekenler.

8338

Nazım Hikmet, 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğdu. Babası Hikmet Nazım Bey, Osmanlı bürokratıydı. Annesi Celile Hanım ise, Polonyalı, Alman, Gürcü, Çerkes ve Fransız kökenli bir aileden geliyordu. Nazım Hikmet, çocukluğunu İstanbul, Halep ve Ankara’da geçirdi. Galatasaray Lisesi’nde başladığı eğitimine, Heybeliada Deniz Lisesi’nde devam etti. Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı donanmasında görev yaptı. Savaştan sonra, işgal altındaki İstanbul’dan ayrılarak, Moskova’ya gitti. Burada üniversite eğitimi aldı ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen yazar ve sanatçılarla tanıştı.

Şiir Hayatı

Nazım Hikmet, şiir yazmaya lise yıllarında başladı. İlk şiirleri, aruz ölçüsüyle yazılmış, milliyetçi ve romantik temalıydı. 1920’lerde Sovyetler Birliği’nde bulunduğu dönemde, şiir anlayışı değişti. Serbest nazımı benimsedi, Marksist ideolojiyi özümsedi, toplumsal sorunlara ve devrimci mücadeleye yönelik şiirler yazdı. 1924’te Türkiye’ye döndüğünde, Türkiye Komünist Partisi’ne (TKP) katıldı ve sol eğilimli dergi ve gazetelerde şiirleri yayımlandı. 1928’de, Hopa’da yakalanarak tutuklandı ve bir yıl hapis yattı. Bu dönemde, "835 Satır" adlı şiirini yazdı. 1930’da serbest kaldıktan sonra, yurt dışına çıktı. Moskova, Tahran, Bakü, Erivan, Paris, Londra gibi şehirleri ziyaret etti. 1933’te, Vera Tulyakova ile evlendi. 1936’da, "Memleketimden İnsan Manzaraları" adlı şiir kitabını yayımladı. Bu kitap, onun en ünlü eserlerinden biri oldu.

Hapis ve Sürgün Hayatı

Nazım Hikmet, 1938’de, TKP üyesi olduğu gerekçesiyle, 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza, daha sonra 36 yıl 4 aya çıkarıldı. Bursa, Çankırı ve Ankara cezaevlerinde kaldı. Bu dönemde, "Kuvayi Milliye Destanı", "Saat 21-22 Şiirleri", "Rubailer", "Taranta Babu’ya Mektuplar" gibi eserlerini yazdı. 1950’de, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle, af yasasından yararlanarak serbest kaldı. Ancak, 1951’de, "vatana ihanet" suçlamasıyla yeniden yargılanmaya başladı. Bu durum üzerine, yurt dışına kaçtı. Polonya vatandaşlığı aldı. Moskova, Varşova, Pekin, Budapeşte, Sofya, Kahire, Roma gibi şehirlerde yaşadı. Bu dönemde, "Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim", "Lüküs Hayat", "Dört Hapishane Şiiri", "Salkımsöğüt", "Güneşi İçenlerin Türküsü" gibi eserlerini yazdı.

Ölümü ve Mirası

Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963’te, Moskova’da kalp krizi sonucu öldü. Mezarı, Moskova’daki Novodeviçi Mezarlığı’ndadır. Türkiye’de, 1951’de vatandaşlıktan çıkarıldı. Bu karar, ölümünden 46 yıl sonra, 2009’da iptal edildi. Nazım Hikmet, Türk şiirinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Şiirleri, 50’den fazla dile çevrilmiş ve birçok ödül almıştır. Serbest nazımın öncüsü ve uygulayıcısı olan Nazım Hikmet, şiir dilini, biçimini ve içeriğini yenilemiştir. Şiirlerinde, toplumsal sorunlara, devrimci mücadeleye, insan sevgisine, doğaya, aşka, özgürlüğe, barışa değinmiştir. Şiirleri, Türkiye’de ve dünyada pek çok şairi etkilemiştir. Şiirlerinin yanı sıra, roman, öykü, tiyatro, senaryo, mektup gibi türlerde de eserler vermiştir. Yaşamı ve eserleri, sinema, tiyatro, müzik gibi sanat dallarında da işlenmiştir.

(ESRA GÜLLER)
Paylaş