Sıtma Hastalığı: Türkiye'de Yeniden Gündemde!

Biga Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Safiye Nur Özcan, 25 Nisan Dünya Sıtma Günü kapsamında sıtma hastalığına dikkat çekti.

1860

Sıtma hastalığına karşı bilinçlenme çağında olduğumuz bir zaman dilimindeyiz. Biga Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Safiye Nur Özcan, 25 Nisan Dünya Sıtma Günü'nü vesile ederek sıtma hastalığı hakkında önemli bilgilendirmelerde bulundu. Özcan, Türkiye'de uzun süre devam eden sıtma kontrol programlarının başarıyla sonuçlandığını, ancak Güneydoğu Anadolu illerinde Suriye'den gelen göçler nedeniyle sıtma vakalarının yeniden görülmeye başlandığını belirtti.

"İnsandan insana doğrudan bulaşmamaktadır"

Özcan, “Sıtma, enfekte anofel cinsi dişi sivrisineklerin kan emmesi sırasında insanlara bulaşan ciddi ve bazen ölümcül seyredebilen paraziter bir hastalıktır. Sıtmanın kuluçka süresi ortalama 7 gündür. İnsandan insana doğrudan bulaşmamaktadır. Ancak sivrisinekler aracılığıyla insandan insana aktarılabilmektedir. Hasta olan kişiyi ısıran sivrisinek ısırdığı diğer kişilere de paraziti yayarak hasta eder. Parazitleri bu şekilde kişiden kişiye aktararak hastalığın yayılmasına sebep olur. Bununla birlikte hastalığın yayılmasına sebep olan sivrisinekler dişidir” dedi.

“Ülkemizin de içerisinde bulunduğu coğrafyada vivaks sıtması görülür”

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) verilerine dikkat çekerek Özcan, “Dünya’da farklı 91 bölgede veya ülkede sıtma görülmeye devam etmektedir” sözlerine dikkat çekti. Özcan, “Sıtma vakalarının yüzde 90’ı ve ölümlerin yüzde 92’si Afrika kıtasında görülmektedir. Sıtma parazitinin insanlarda etken olduğu; vivaks, malarya, falsiparum ve ovale olmak üzere dört türü vardır. Ülkemizin de içerisinde bulunduğu coğrafyada vivaks sıtması görülür ve iki günde bir titreyerek yükselen ateş nöbeti ile karakterizedir. Ölüm oranı en düşük olan sıtma türüdür” ifadelerine yer verdi.

“Vivaks sıtması yeniden görülmeye başlanmıştır”

“Türkiye’de çok eski yıllardan beri önemli bir halk sağlığı sorunu olan sıtma ile mücadelede, sıtma kontrol programlarının ciddi ve başarılı bir biçimde uygulanması sonucu, ülkemizde sıtma eradike edilmiştir.” Diye belirten Özcan, “Ancak son zamanlarda Suriye’den ülkemize olan göçler nedeni ile Güneydoğu Anadolu’daki illerimizde az sayıda da olsa Suriye kaynaklı vivaks sıtması yeniden görülmeye başlanmıştır. Bunun dışında özellikle falsiparum sıtmasının yaygın olarak görüldüğü ülkelerden ülkemize gelenlerde seyahat ile ilişkili ölümcül sıtma vakaları da zaman zaman görülmektedir” diye belirtti.

“Önlenebilir bir hastalıktır”

“Sıtma, etkeni taşıyan sivrisineğin ısırmasından 07-15 günlük kuluçka döneminden sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. İlk belirtiler üşüme – titreme, yüksek ateş ve bol terleme ile karakterizedir. Bu belirtilere kusma ve ishal eşlik edebilir. Falsiparum ile oluşan sıtma kısa sürede tedavi edilmediği takdirde ağır hastalık tablosu ve ölüme neden olabilir. Sıtma korunma ile önlenebilir bir hastalıktır” diye kaydeden Özcan, “Sıtmadan korunma ve hastalığın kontrol altına alınmasının iki yolu vardır. Bunlardan birisi; çevredeki sivrisineklerin üreme alanları olan su birikintilerinin yok edilmesi, bataklıkların kurutulması yani sivrisinek ile mücadeledir. Diğeri ise; sıtma paraziti taşıyan insanları tedavi etmek suretiyle kaynak kontrolünün sağlanmasıdır. Sıtmanın sık görüldüğü bölgeye iş veya turistik amaçlı yapılacak seyahat öncesi koruyucu amaçlı ilaç kullanılmalıdır. Hastalığın endemik olarak görüldüğü bölgelerde açık olan vücut bölgelerine sivrisinek kovucularının sürülmesi ise bir diğer korunma yöntemidir. Kapı ve pencerelerin sivrisineklerin girişini engelleyecek şekilde telle kapatılması, gece yatarken cibinlik kullanılması da etkili korunma önlemlerindendir” dedi.

(ATİLLA AKIN)
Paylaş