Yaz tatilinde çocuklar için verimli zaman geçirme rehberi 

Pedagog Hakan Şahintürk, yaz tatilinde çocukların sportif, sanatsal ve sosyal faaliyetlerle kendilerini geliştirmelerini ve bol bol kitap okumalarını önererek, çocukların gelişim süreçlerinde dijital cihazlardan uzak tutulması gerektiğini vurguladı.

1261

2023-2024 eğitim öğretim yılının sona ermesiyle beraber Türkiye genelinde milyonlarca öğrenci, 3 aylık yaz tatiline girdi. Çanakkale OLAY'dan Sevi Gözay Uğurlu'nun haberine göre; Okul dönemini bitirerek, karne alan öğrencilerin, dinlenmek ve eğlenmek için çok fazla zamanı olacak. Bu süreçte öğrencilerin tatillerini nasıl efektif geçirebileceğini ve kendilerini geliştirebileceğini Pedagog Hakan Şahintürk ile konuştuk.

Çanakkale’de kültürel potansiyel var

Şahintürk, okulların kapanmasının ardından yaz tatiline giren çocuklar için bu süreci nasıl geçirebileceklerine dair önerilerde de bulundu. Şahintürk, “Burada Türkiye’deki sosyo-kültürel ve ekonomik durumu değerlendirmek lazım. Yaz okulu çocuklar için iyi bir eğlence ve öğrenim süreci ya da yöntemi olabilir ama ailelerin ekonomik şartları, sosyo-kültürel şartları buna her zaman izin vermeyebilir. Ben çocukların olabildiğince kendilerini geliştirebilecek sportif ve sanatsal faaliyetlerin içerisinde olmalarını, bireysel gelişim için de bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Özellikle Çanakkale’de kültürel anlamda ciddi bir potansiyel var. Müze gezileri yapılabilir, denize girebilirler. Çalışan anne-babaların çok zorlandığı durumlar da olabilir. Evde bırakamıyorlar, evde bırakamadıkları için büyükannelerin büyükbabaların yanına bırakıyorlar. Çocuklar annelerle babalarla birlikte zaman geçiremediği için telefon ya da tabletle ilgileniyorlar. Yaz tatilinde olabildiğince, çocukların, sosyal ortamlarda, akranlarıyla vakit geçirebileceği kültürel sosyal ve sanatsal faaliyetlerde olmasını öneriyorum. Çocukların kitap okumaya önem vermelerini yaz tatilinde önemsiyorum. Önümüzdeki sene merkezi yerleştirme sınav sürecinde olacak olan öğrencilerin’ de eksiklerini tamamlamaları için kendilerine bir ders çalışma programı hazırlamalarını öneriyorum. Yani yazı verimli bir şekilde geçirmelerini öneriyorum.” dedi.

Aileler çocuğun gelişimini takip etmeli

Pedagogların erken çocukluk başlangıcı ergenlik sonu arasındaki yaşlarda bulunan bireylerin, gelişimsel, akademik, sosyal-duygusal problemleriyle ilgilendiğini ifade eden Şahintürk, çocukların, ebeveynler tarafından doğumundan itibaren gelişim alanlarının takip edilmesi gerektiğini söyledi. Dil gelişimi, sosyal-duygusal gelişim ve motor gelişimin çok kıymetli ve özel takip alanları olduğunun altını çizen Şahintürk, anne-babaların şüphe uyandıracak bir gecikme ile karşılaştığında uzmanlara başvurması gerektiğini kaydetti. Şahintürk, özellikle çocukların yaşına göre kendini ifade edememesi noktasında Anne-babaların, bir şüpheleri varsa hiçbir şekilde gecikmeden çocuklarını uzmanlara götürmelerini, uzman yardımı almalarını öneriyorum. Çocukların özellikle yaşlarına göre gelişip, sağlıklı gelişip gelişmediğine dair yapılabilecek gelişim testleri var. Bu testler sonucunda çocukta bir gecikme gözleniyorsa, uzman tarafından bunun telafisi için özel eğitim alınması gerekiyor. Çocuğun, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde desteklenmesi sağlıklı gelişimi ve hayatı uyumu için çok önemli. O nedenle anne-babaların çocuklarının gelişimlerine çok dikkat etmeleri takip etmeleri bence çok önemli ve kıymetli.” dedi.

Dijital aletler, çocukların dil gelişimini etkiliyor

En önemli sorunlardan birinin çocukların konuşmada gecikme yaşaması olduğunu ifade eden Şahintürk, “Anne-babalar ‘çocuklarım ağlamasın’ diye telefonu veriyorlar ve çocuk da bu konuda gecikmeler yaşıyor. Nasıl yaşıyor? Çocuğun dil gelişimi iki şekilde ilerler: Alıcı dil ve ifade edici dil. Ama ifade edici dil dijital maaruziyet nedeniyle gelişmiyor, çocuk konuşmuyor. Burada çocuğun gelişimini etkileyen dış faktörlerin anne-babalar tarafından kontrol ediliyor olması ve bu anlamda çocukların gelişimlerini takip edilmesi, son derece önemli. Çocuk bir şekilde takip edilecek, yaşıtlarına göre geniş sağlıklı gelişip gelişmediğine dair gözlemler yapılacak.” şeklinde konuştu.

Duygu yönetiminin önemi…

Pedagojik yardım sürecinden bahseden Şahintürk, “Çocuğun niçin geldiğine dair zaten anne-babadan bilgileri alıyorum. Hangi alanda destek alınması gerektiğini anne-baba bize açıklıyor. Çocuğun sosyal-duygusal sorunu mu var yoksa akademik sorunum mu var. Ne sorunu olduğuna dair bir şema çiziyoruz. O şemaya göre, çocukla çalışmaya başlıyoruz. Gerekiyorsa oyun terapisi yapıyoruz. Çocuklarda erken yaşlarda en önemli sorunlardan bir tanesi, çocukların duygu yönetimi konusunda sorun yaşaması… Özellikle, öfke ve korku gibi yoğun duyguların dengelenmesi için çocuğun duygularını yaşamasına izin verecek ortamlar yaratılmasını sağlıyoruz. Oyun terapisi gibi yapılar, bu duyguların yaşanması için bizim tarafımızdan sağlanıyor. Tabii ki çocuğun başka sorunları da olabiliyor. Bunlar için çocuklarla çalışırken, aileyi de işin içine katıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

(HABER MERKEZİ)
Paylaş