Yazgı “Çanakkale Muharebeleri, Türk Milleti’nin yepyeni bir dirilişidir”

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109'uncu yıl dönümü anma etkinliklerinde, Şehitler Abidesi'nde düzenlenen tören büyük ilgi topladı.

830

Çanakkale Kara Savaşları'nın 109'uncu yıl dönümü için tören düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı'nın, Atatürk rölyefine çelenk sunmasıyla tören başladı. Konuşmasına tüm şehit ve gazilerimizi minnetle, hürmetle, rahmetle yad ederek başlayan Yazgı, programa katılan herkese teşekkür etti.

“Nasıl zorlu bir harekâtın içinde düştüklerini çarpıcı bir biçimde anladılar…”

Çanakkale’de yazılan kahramanlık öyküsünün önemine yer veren Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, alanın öneminden bahsetti. Yazgı “Şu an içinde bulunduğumuz alan, Boğaz, topyekûn Çanakkale, bundan 109 yıl önce bir büyük mücadeleye sahne olmuştu. Çıkarma gemilerine bindirilip, kıyılarımıza indirilen çeşitli uluslardan binlerce asker, daha ilk günden, nasıl zorlu bir harekâtın içinde düştüklerini çarpıcı bir biçimde anlamışlardı. Adeta bir avuçluk bir toprak parçasında, birden çok milletten, binlerce muharip; önlerinde vatanını savunan kahraman Türk askeri, arkalarında tarih boyunca nice orduları yutmuş Çanakkale Boğazı olduğu halde, tam bir sıkışıp kalma hali yaşamaktaydılar” sözlerini kullandı.

“Destansı mücadelenin en temel itici gücü…”

Çanakkale mücadelesine dair önemli bilgiler veren Yazgı “Tarih; hiç de eşit olmayan şartlarda başlayan, başlatılan bu muhabereyi, son tahlilde vatanını müdafaa edenlerin zaferiyle not edecekti. Yaklaşık 8,5 ay süren çok şiddetli çatışmalar, Türk askerinin ruhen de bedenen de yenilemeyeceğini tüm dünyaya göstermişti. Dünya Harp Tarihi’nin ilk modern amfibi harekâtında; vatan mücadelesi için siperlerde, tünellerde, menfezlerde, denizaltında, havada kısacası akla gelebilecek her zeminde verilen mücadele emsalsizdi. Başta, ‘Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, her kademedeki subay ve askerlerin inanç ve irade yüklü duruşu, bu destansı mücadelenin en temel itici gücü, ufuktaki zaferin de teminatıydı” dedi.

“Asıl abide, bütün bu topraklardır”

Yazgı sözlerine “Bugün, burada, bu abidenin önündeyiz ama elbette söylemek gerekir ki, Müslüman Türk askerinin asıl abidesi bütün bu topraklardır. Mehmetçik; Kirte’de, Kanlısırt’ta, Zığındere’de, Bombasırtı’nda, Conkbayırı’nda, Gelibolu Ovası’nda mübarek kanını akıtarak en büyük abideyi bizzat inşa etmiştir. Bu topraklardaki mücadele, bir başka özelliğiyle de çok dikkat çekicidir. Çanakkale Muharebeleri, 600 yılı aşkın bir süre yaşamış ve ömrünü tamamlamış Osmanlı İmparatorluğu’nun son büyük destanıdır. Yine Çanakkale Muharebeleri, Türk Milleti’nin yepyeni bir diriliş, bir filizlenmeyle Millî Mücadele’ye, oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan taze başlangıcının da ilk büyük destanıdır” diye devam etti.

“Barışa, dostluğa olan inançtır”

Barışa dair kararlılıklarını devam edeceklerini söyleyen Bakan Yardımcısı Yazgı “Binlerce yıldır akıp gelen tarih nehrinin dönemeçlerinde savaş da var, barış da. Hayatın devinimi acıları da taşıyor, umutları da. Ve elbette insanlık ailesinin, bu ailenin kadim değerlerinin en kıymetlilerinden birisi ise barışa, dostluğa olan inançtır, umuttur. İşte, 109 yıl önceki mücadelenin taraflarının, bugün burada dostluk adına, barış adına bir araya gelmiş olması bu inancın, umudun gücünü ve gerçekliğini ortaya koymaktadır. Biz Türk milleti olarak, Çanakkale Zaferi’nin mümessilleri, bu güzel vatanın sahipleri olarak, tarihi iyilik ve güzellikle dolu bir millet olarak, barışa dair kararlılığımızı her zaman korumaktayız” sözlerini kullandı.

“Yan yana omuz omuzayız”

Sözlerine Yunus Emre’nin cümleleriyle yer veren Yazgı “Bizim inancımız, kültürümüz, tarihimiz; iyilik, güzellik ve barışla örülü bir ekosistemdir. Ne diyor büyük şairimiz Yunus Emre? ‘Gelin tanış olalım / İşi kolay kılalım / Sevelim sevilelim / Dünya kimseye kalmaz’ Bugün, burada bir araya gelişimiz de, Çanakkale buluşmamız da hepimizin hayali olan ortak barışın, ortak acılardan doğan kardeşliğin bir sembolüdür. Dünün hasımları, bugünün dostları olarak bir arada, yan yana, omuz omuzayız. Farklı milletlerden oluşan siz değerli misafirlerimizin ataları, vatanımızda atalarımızla yan yanalar” ifadelerini kullandı.

“Çocuklarımıza Çanakkale Ruhu’nu aşılamaya çalışıyoruz”

Konuşmasına Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle devam eden Yazgı “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Onlar, bu toprakta can verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır’ Hayatın envaiçeşit hadiselerinden süzülüp gelen acı, kayıp ve fedakârlıklardan miras aldığımız dersleri, gelecek nesillere barış ve kardeşlik mirası olarak bırakacağız. Muzaffer bir neslin evlatları olarak duyduğumuz gurur, aynı zamanda barış ve kardeşliğin vurgulanmasında payımıza düşen görevin büyüklüğüyle de mütenasip. Bunun bilinciyle, her vesileyle gençlerimize, çocuklarımıza “Çanakkale Ruhu”nu aşılamaya çalışıyoruz. Çanakkale’yi ziyaret etmeyen bir evladımızın olmamasını arzuluyoruz. Sizler gibi misafirlerimiz için de bu neviden ziyaretlerin; barışa, dostluğa, kardeşliğe olan inancınızı daha da güçlü kılmasını temenni ediyoruz” dedi.

(Fotoğraflar: İHA)

(ESRA GÜLLER)
Paylaş