Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Vedat Yılmaz, asgari ücret ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Yılmaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İşçiler ve aileleri için insana yakışır yaşam düzeyini sağlayacak bir asgari ücret belirlenmesi milyonlarca işçinin beklentisi ve ortak talebidir. Ücretli çalışanların yarıya yakını asgari ücret ve civarında bir gelir elde etmektedir. Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç asgari ücretin biraz üstündedir. Böyle bir yapıda asgari ücreti belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir.
Başta gıda olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artış, özellikle sendikal örgütlenme kapsamında olmayan işçilerin satın alma gücünü geriletmiştir. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur. Enflasyon artışını ücret gelirlerinde gören yaklaşım kabul edilemez.
Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının ölçüsüdür. Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi çoğu ülkenin gerisindedir. Türkiye’nin rekabet şartları düşük ücret politikasıyla sağlanmamalıdır. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla asgari ücretin tespit edilmesi, toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir.
İşçi temsilcileri, “insan onuruna yaraşır” bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, Komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır:
Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir.
Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır. Asgari ücret, sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve buna göre belirlenmelidir.
Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için uygulanmalıdır.
ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NUN YAPISI DEĞİŞTİRMELİDİR
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısı değiştirilmelidir, ülkemizde asgari ücret bir genel ücrete dönüştürülmüştür, komisyonun yapısının daha kapsayıcı, daha demokratik, daha geniş uzlaşmayı sağlayabilecek şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir, “Eğer bunu yapmazsak asgari ücret tespit komisyonunda işverenler var, bir tane işçi kuruluşu var, bir de hükümet var. İşverenlerle hükümet hemen anlaştığı andan itibaren işçilerin hiçbir hükmü falan kalmıyor. İşverenler oturuyorlar, hükümetle anlaşıyorlar, asgari ücreti belirliyorlar. Böyle bir sistem asla kabul edemeyeceğimiz bir sistemdir” Özellikle asgari ücret belirlenirken yeni kriterler getirilmesi gerekmektedir, “Asgari ücret tek kişilik bir işçi için belirleniyor. Hâlbuki Türkiye ailesi güçlü ülkelerden bir tanesiyiz. Ve ne yazık ki kadınların çalışma hayatında yer alması dünya ortalamasının da Avrupa ortalamasının da çok altında. Dolayısıyla biz asgari ücret belirlenirken evli iki çocuklu bir işçinin dikkate alınarak asgari ücretin belirlenmesini istiyoruz”
Asgari ücret belirlenirken sadece asgari ücretin değil, asgari ücretin üzerinde ücret alan işçilerin de ücretlerinin aynı oranda arttırılması gerekmektedir, “Aksi halde, kamuda ve özel sektörde toplu sözleşme yapılan iş yerlerindeki ücretler yavaş yavaş asgari ücrete yaklaşmış oluyor. Bu sistem böyle devam ederse birkaç yıl sonra bütün çalışanların ücretleri asgari ücrete dönüşecek. Onun için bir başka talebimiz de asgari ücret arttığı zaman diğer ücretlerin de arttırılmasıdır”
(HABER MERKEZİ)