Çanakkale’de Bilgi Evi Eğitim Kurumunun Kurucusu ve Kimya Öğretmeni Ali Demirbaş, kurumlarının 2 yıldır faaliyette olduğunu ve YKS kursu şeklinde tasarlandığını ifade etti. Çanakkale OLAY Gazetesi'nden Sevi Gözay Uğurlu'nun haberine göre; Kursta eğitim gören öğrencilerin şu an tercih döneminde olduklarını aktaran Demirbaş, “Tercih dönemi biraz kişilere özgü. Yani normal şartlarda yerleşebilen öğrenci, hedefe ulaşamayıp tekrar hazırlanabiliyor ama genel olarak baktığımız zaman şu anda öğrencilerin yüzde 95’inin yerleşme durumu söz konusu…” dedi.
Tercih döneminde öğrencilerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini anlatan Demirbaş, “Öğrenciler, tercih döneminde, birinci olarak şunu yapmalı: ÖSYM’nin verdiği tarih aralığına dikkat etmeli. İkincisi, çocuklar ailelerinin veya başkalarının değil, kendilerinin sevdiği ve yapabileceği, mutlu olacağı meslekleri belirlemeli. Daha sonra, yine tercih edeceği üniversiteleri, şehirlerin akademisyenlerine, fiziki koşullarına, imkanlarına bakmalı… Yurt konumlarına, fiziki koşullarına her türlü şekilde inceleme yapmalı. Onun dışında, kendilerine göre bir sıralama çıkartmalılar. Bu sıralamayı yaparken puan sırasına göre değil, sıralamaya göre dikkat etmeliler. Bunu bir öncelik sırasına göre sıralayıp, tercihlerini bir rehber öğretmen eşliğinde bilgi alarak tercihlerini yapmalılar. Bu tercih sürecinde çocuklar, iyi takip yapmalı çünkü sadece bir defa tercihleri olmuyor. Boş kontenjanlar, ikinci tercih durumu gibi olaylarda sürekli takip etmeler gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de güncel olarak çok fazla sayıda üniversite olduğunu ifade eden Demirbaş, “Baktığımız zaman, ikinci öğretim ve birinci öğretim şeklinde hemen her yıl 600 bin civarı öğrenci yerleşiyor. Buradaki sıkıntı şurası; üniversitelere gidiyorsunuz, yerleşiyorsunuz ama iş bulamıyorsunuz yani bir nevi boşta kalıyorsunuz. Peki bunun sebepleri nedir? Çocuklar, meslek seçerken, mesleğinin ilerideki çalışma koşullarına, iş alanlarına, o branşın, o mesleğin ülkemizde ne kadar boşluğu var ve boşlukta kendine ne kadar yer bulabilir? Bunlara dikkat etmesi gerekiyor.” dedi.
İkinci öğretim programının kapatılmasını yorumlayan Demirbaş, “Son 5 yılda baktığımız zaman, bazı bölümlerin kontenjanlarının dolmadığını görüyoruz. Örneğin, Güneydoğu’da bir üniversitenin fen edebiyat fakültesindeki biyoloji bölümünün 50 kişilik kontenjanı var. Ama tercih eden kişi sayısı 10 kişi ve dolayısıyla bir nevi boşluklar var. Bu bence sıkıntılı değil. Daha kaliteli eleman, daha iyi mesaj açısından aslında doğru buluyorum.” ifadelerine yer verdi.
Tercih dönemindeki yaygın hatalardan bahseden Demirbaş, “Sınava hazırlanırken nasıl dikkat ediyorsanız, emek harcıyorsanız, tercih yaparken de dikkatli olmanız gerekiyor. Çünkü harcadığınız emeği bir anda boşa çıkartabilirsiniz. Sırf popüler olduğu için ya da ailelerinin baskısıyla aileleri istiyor diye sevmediği bölümleri tercih ediyorlar ve sonuçta yaptıkları işte mutlu olmuyorlar ya da başarılı olamıyorlar. Birinci en büyük hata, başkalarının istekleri değil kendi yapabileceğiniz meslekleri tercih etmeniz gerekiyor. Sevdiğiniz meslekleri tercih edin. İkinci bir hata da bakıyoruz arkadaşlarının yanında, beraber tercih yapıyorlar. Arkadaşımla aynı üniversitede okumak istiyorum diyorlar. O da büyük bir hatadır. Çünkü başarısız olduğunda ya da oraya yerleşemediğinde büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Kendilerini başarısız gibi hissediyor ve mutsuz oluyorlar. Tercihlerin bireysel olarak, sadece kendilerine göre yapılması gerekiyor. Örneğin, ben, yaklaşık 23 yıldır bu sektörün içindeyim. Binlerce öğrenci ile ders yaptık, tercihler yaptık. Hiçbir öğrencime bugüne kadar, ‘şu mesleği seç’ diye meslek seçtirmedim. Çünkü neden yarın başarısız olduğunda, ‘beni siz yönlendirmiştiniz’ diyecektir. Dolayısıyla bu kişinin kendine özeldir. Popüler olması önemli değildir. O mesleği severek yapmanız çok önemli. Burada çocuklar ciddi hatalar yapıyorlar. ‘Ailem bunu istedi, arkadaşım için yazdım oradaydı’ gibi… Bunlar çok ciddi hatalar ve ileride onların mutsuz yapacak hatalar…” dedi.
Yeni bölümlerin açıldığının altını çizen Demirbaş, “Mesela ilimizde Çanakkale Onseki Mart Üniversitesi’nde de bu yıl yeni bölümler açılıyor. Artık dünyanın gereksinimleri değişiyor. Örneğin yapay zeka mühendisliği birçok üniversitemizde açılıyor. Bildiğim kadarıyla Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde de açılıyor. Tabii ki tercih edilmeli. Yeni bölümlere baktığın zaman, birçok kişi puanı belli değil mantığıyla tercih etmiyor ve burada hiç ummadığınız bir şekilde sürpriz bir şekilde yerleşme olasılığı da vardır. ‘Yeni açılan bölümün puanı ve sıralaması düşük olacak da gireceğim’ mantığıyla değil ama… Yine hep aynı yere geliyoruz. Sizin sevdiğiniz, ilgi duyduğunuz bir meslek bölümüyse tabii ki tercih edilebilir.” şeklinde konuştu.
Tercih sıralamalarının nasıl yapılması gerektiğini aktaran Demirbaş, “ÖSYM’nin belirlediği tercih sıralamasında, üstten aşağıya doğru inecek şekilde olmalı. Yani en çok istediğiniz bölüm ve o bölümün en iyi sıralamayla alan üniversiteyi tabii ki bir numaraya yazacaksınız. Örnek vereyim, mesela Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde bir bölüm istiyorsunuz. 15 bin sırayla alıyor. Aynı bölüm bakıyorsunuz, Balıkesir Üniversitesi’nde 16 bin sırayla alıyor. Ve siz 14 bindesiniz. Balıkesir yazdınız ve otomatik olarak Balıkesir gelir. Yani sıralamayı yaparken, başarı sırasına göre en düşükten en aşağıya doğru inecek şekilde sıralama yapmalılar. Kontenjan artışlarını iyi hesaplamaları gerekiyor çocukların. Çünkü baktığınız zaman, bu yıl 15 binle alan bölüm bir sonraki 16 binle de alabiliyor. Çünkü kontenjanı artabiliyor. O öğrencinin önündeki kişiler, başka bölümlere yerleşmiş olabiliyorlar. Örneğin tıp fakültesi isteyen bir öğrenci, tıp fakültesine geçen yıl 10 bin kişi giriyorsa, bu yıl 12 bine çıktığı zaman otomatikman diğer bölümlerde 2 bin kişilik bir boşluk doğuyor demektir ve öğrencinin yerleşme olasılığı vardır. Biz hep şöyle yapıyoruz: Bir öğrencimiz 15 bindeyse tercihini 13 bin ile 18 bin aralığında yani 2 bin aşağısına 3 bin yukarısına olacak şekilde tercihler yapıyoruz. Daha yüksek puanla, daha düşük sıralamayla alan daha iyi üniversitelere başa yazıyoruz. Ama yine tekrar ediyorum, istediğiniz meslek olmak koşuluyla… Şimdi doktor olmak istemiyorsunuz, tıp alanını sevmiyorsunuz ama popüler ve puanı yüksek diye tıp yazıyorsunuz. Birinci sıraya onu yazıyorsunuz ve giriyorsunuz ama asıl amacınız doktor olmak değildi. Sırf sıralaması düşük, ben onu yazacağım mantığıyla tercih yapılmaz. Dediğim gibi çocuklara bu konuda kesinlikle ve kesinlikle bizim tavsiyemiz: İyi bir rehber öğretmenden tercihlerini kontrol ettirerek sıralamaları kontrol ettirerek son işlemlerini o şekilde onay vermeleri gerekiyor.” şeklinde konuştu.
(HABER MERKEZİ)
