Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası, tarımsal eğitimin başlangıcının 179. yılı ve Ziraat Mühendisleri Günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Etkinlikler, 10 Ocak 2025’te saat 09.00’da Atatürk büstüne çelenk sunumu ve basın açıklamasıyla başladı.
Ardından, saat 09.30’da Belediye Nikah Salonu’nda "İklim Değişikliği Perspektifinde Tarımsal Eğitim Paneli" gerçekleştirilecek. Gün, Büyük Truva Otel’de yapılacak Geleneksel Başak Gecesi kutlamasıyla sona erdi.
Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası, yaptığı açıklamada, tarımsal eğitimin nitelikli ve donanımlı öğrencilerle şekillenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“10 Ocak 2025 tarihi Zirai eğitimin başlangıcının 179. Yılını buruk bir şekilde kutluyoruz. Tarım ve mühendislik eğitimi çok erken yaşlarda çocuklara verilmeli ve nitelikli donanımlı öğrenciler yerleştirilmelidir. 179 yıl önce Ayamama Çiftliği’nde başlayan Zirai Eğitim tarım liselerinde ve yüksek okullar ve Ziraat Fakülteleri’nde sürdürülmektedir. Türkiye’de 39’u eğitim öğretim veren 43 Ziraat Fakültesi bulunmaktadır. Ziraat Fakülteleri’ne eksi biyoloji, kimya ve fizik netleriyle öğrenciler yerleşmektedir. Yalnızca Ziraat Mühendisliği değil hiç bir mühendislik fakültesi için bu durum kabul edilebilir değildir. Liseden temel bilimler eğitimini almadan üniversitelere yerleştirilen öğrencilerin, mühendislik temellerine uygun üniversite eğitimi alması mümkün değildir. Güçlü ziraat mühendisliği mesleği, donanımlı Ziraat Fakültesi mezunları tarafından sağlanır. Yüksek yerleştirme puanları ve güçlü mühendislik eğitimi ile yeni tarım teknolojilerini uygulamak mümkündür. Gübre, mazot, zirai ilaç gibi dövize dayalı girdi fiyatları ve çiftçilerin yeteri kadar sübvanse edilememesi, ekili üretim alanlarının azalmasına sebep olmaktadır. Geçtiğimiz hafta Almanya’da başlayan çiftçi protestoları bu sıkıntının tüm dünyada etkili olduğunu göstermektedir.
Teknolojiye dayalı tarımsal üretim modeli, tarımsal istihdamı kısıtlamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre 1,5 milyon hektarlık alanın ekilmediği bilinmektedir. Artan işsizlik rakamları önemli ölçüde tarım sektöründen kaynaklıdır. 90’lı yıllarda yüzde 30'larda olan tarımsal istihdam rakamlarının günümüzde yüzde10’lara düşmesi, tarım sektöründe istihdam oranının yüzde 20 azaldığını göstermektedir.
Çanakkale, tarımsal üretim deseni ve ürün çeşitliği bakımından çok özel bir yere sahiptir. Gökçeada ve Bozcaada’nın tarımsal üretim deseni genel üretim kalıplarına sığmaz. Katma değeri yüksek üretim desenleri, üretici refahı açısından son derece önemlidir. Lapseki şeftalisi, Bayramiç elması gibi coğrafi işaretli ürünlerin üretim alanlarını sınırlayan uygulamalar kabul edilemezdir. Yenice’den Gelibolu’ya; Ayvacık’tan Biga’ya Çanakkale’nin polikültür üretim deseninin bir kalıba sığması mümkün değildir.
Tarımsal üretim planlarına ilişkin düzenlemeler Ziraat Mühendisleri Odası’nın da içinde yer aldığı geniş katılımlı mutabakatlarla gerçekleşmelidir.
Küresel iklim değişikliği, değişen iklim şartları karşısında elde edilen büyük veriyi geniş perspektifle değerlendirmelidir. Tarımında kullanılan konvansiyonel çeşitlerin çevre isteklerine göre yeniden ıslahı söz konusunda olduğunda b planımız olmalıdır. Yerel çeşitleri korumalıyız, saklamalıyız. Çanakkale de maden ve doğa katliamı hızla artmaktadır. Alamos derken Nurol derken Cengiz Holding Çanakkale’nin ciğerlerini sökmekte, su yaşam kadar önemli su kaynaklarımızı maden faaliyetleriyle yitirirken yarınlarımızdan vazgeçiyoruz. Diğer bir sorun ise ekoturizmdir. Ekoturizm talanının en yoüun yaşandığı yer Çanakkale’dir. 1/100 binlik plan yeniden bizlerle birlikte yapılmalı, tarım alanlarının dokunulmazlığı garanti altına alınmalıdır.
Kuraklık ve sıcak gün sayılarının takibi yanında iklim değişikliğine bağlı kusursuz rekolte tahminlerinin bilgisayar programları ile değerlendirilmesi ziraat mühendislik mesleği açısından kaçınılmazdır. Bu amaca yönelik girişim ve girişimcilerin teşvik edilmesi ise ziraat fakülteleri müfredatının genişletilmesi ve fon yöneticilerinin sorumluluğuna bağlıdır.
Tarımsal sulama kaynaklarının bitkisel ve hayvansal üretim amacı dışında kullanılmaması ve kurak bölgelerde su kullanım etkinliği yüksek bitkilerin tercih edilmesi gerekir. Maden, sanayi ve termik enerji santral tesislerinin negatif dışsallık etkilerinin doğru analiz edilmesi ÇED süreçlerinin yörenin sosyokültürel, doğal ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap verir şekilde oluşturulması gerekir. Tarımsal üretim sekteye uğrarsa yaşam konforumuz da sekteye uğrar.
Biraz sonra Çanakkale Belediye Yerel Yeşil Yönetimler Konferans salonuna geçeceğiz ve iklim değişikliği perspektifinde tarımsal eğitim paneli yapacağız. Misafirlerimiz Ankara Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Mekin Tüzün, İstanbul Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Atalık’a teşekkür ederim. Akşam ise geleneksel başak gecemiz ile 179. yılı kutlayacağız.
Ziraat Mühendisliği mesleğinin gün geçmeden gereken önem ve ilgiye sahip olmasını canı gönülden arzu ederiz. Tüm meslektaşlarımızın mühendisler gününü kutlarız.”
(SEVİ GÖZAY UĞURLU)