Gider, burada yaptığı konuşmada, Bozcaada’nın sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en özenilen, en yaşamak istenilen yerlerinden biri olduğunu dile getirdi.
Hükümet ve yerel yönetim olarak görevlerinin Bozcaada’yı yaşanılabilir halde tutulmasını sağlamak olduğunu ifade eden Gider, “Bozcaada’da şunları yapacağız, bunları yapacağızdan ziyade söylememiz gereken buranın dokusunun bozulmasına izin vermeyeceğiz demek. Başka yerlerde şu proje, bu proje diye bahsediyorken Bozcaada’da birinci önceliğin mevcut yapıyı korumak, mevcut sistemi muhafaza etmek olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Bozcaada’da en büyük problemlerden birinin yaz ve kış nüfusunun farklılığı olduğuna dikkati çeken Gider, “Bozcaada’nın devamlı yaşayan halkı var bir de yazın özellikle il dışından gelen turistlerimiz var. Ceremeyi oranın kayıtlı nüfusu çekiyor gelenlerin de buraya yük değil para bırakır hale gelmeleri ancak verdikleri yükü hafifletebilir diye düşünüyorum. Çanakkale’nin birçok yerinde ne yazık ki bunu yaşıyoruz. Gelen turistler para bırakmaktan ziyade yük bırakıp gidiyorlar. Çünkü biz onların para bırakacağı tesisleri tam organize edememişiz. Bozcaada’nın turizm master planı hazırlanırken de buna göre hazırlanmalı diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Bozcaada’ya depolama yoluyla doğalgaz getirilmesi, kapatılan yüksekokulun geri açılması, mevcut limanın geliştirilmesi ve trafiğin rahatlatılması konularının kendisine iletildiğini aktaran Gider, “Beni tanıyanlar bilir ki ben birileri mutlu olsun diye konuşmam. İnandılar mı konuşurum. Benim inandıklarıma inananlar mutlu olur. Benim gibi düşünmeyenlerin de mutlu olup olmamaları için ortaya laf söylemedim. Bu talepleriyle ilgili söyleyebileceğim en önemli şey şu; Bozcaada’nın sıkıntıları neyse ben biliyorum ki Mustafa Mutay bize diretir, biz de bunları çözeriz.” diye konuştu.
Bozcaada’ya doğalgaz getirilmesi konusunu Mustafa Mutay kendilerine ilettiğinde bunun yapılabilmesi için ne gerekiyorsa ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade eden Gider, sözlerine şöyle devam etti: “Yüksekokulun tekrar açılması gerekiyorsa, tercih edilecek bölümleri açmamız lazım ki nüfus düşmesin, talep artsın. Mevcut limanın genişletilmesinden tutun da yeni gemilerin alınmasına varana kadar her şeyi konuşabiliriz. Yeter ki aynı düzlemde buluşalım. Yeter ki aynı şeyleri konuşur hale gelelim. Ben seçimden sonra tek tek bu projeleri çok daha rahat konuşabileceğimize inanıyorum. Bunların hiçbiri at ile deve değil. Bir yerel yönetim isterse şehri tamamen kilitleyebilir. 5 senedir Bozcaada’da bunu görüyoruz. Daha önce en elit nüfusu çekerken birden çok daha ucuz mallar satanlar, esnaflar doldu ki bu turist kalitesini de düşürdü. Veya mevcut imarı olan yerleri bile kapattılar. Bunların hiçbiri Bozcaada’nın gelişmesine sağlayacak şeyler değil. Bozcaada’da koruma amaçlı imar planlarına uygun şekilde yapılaşmaya devam etmeliyiz. Ama asla ve asla koruma amaçlı imar planının dışına çıkmamalıyız. Burası bir şehir değil, olmamalı da. Tekraren söylüyorum bunları yapacak olan kişi de belediye başkanıdır. Milletvekili olarak veya genel hükümet olarak bizim yapacağımız işte ona destek olmaktır. Ben bu anlamda Mustafa başkana güvendiğimi sizin huzurunuzda bir daha tekrar etmek istiyorum. Onun bunları yapacak iradesi olduğunu biliyorum. Bizim çok uzun dostluğumuz var. Ona gereken desteği vereceğiz Sizin de desteklerinizi bekliyorum.”
(HABER MERKEZİ)
