“Türk milletinin geleceği, Türk gençliğinin kararlılığıyla şekillenecektir”

Zafer Partisi Çanakkale Gençlik Kolları 23 Mayıs tarihinde Halk Bahçesi’nde basın açıklaması düzenledi. Gerçekleştirilen basın açıklasında şu ifadelere yer verildi;

Bizler bugün burada, Türk gençliği olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet’e ve onun temel değerlerine olan bağlılığımızı bir kez daha vurgulamak için toplanmış bulunuyoruz. Bu kararlılığımız, geçmişten gelen bir miras değil, geleceğe uzanan bir sorumluluktur.

Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıllık Türk tarihinin içinden süzülerek gelen bir millet iradesinin, çağdaş bir devlet çatısı altında yeniden doğuşudur. Bu doğuşun temelinde, Lozan Barış Antlaşması ile uluslararası meşruiyet kazanmış bir egemenlik anlayışı, 1924 Anayasası ile hukukî zemin kazanmış bir vatandaşlık bilinci ve her şeyin üzerinde “Türk milleti” kimliği vardır.

Ancak bugün bu temel unsurların sorgulanmaya başlanması, çeşitli siyasi girişimlerle anayasal değerlerin aşındırılmak istenmesi, Türk milletinin vicdanında derin bir kaygıya neden olmaktadır.

Birlikte yaşamamızı sağlayan temel ilkeler üzerinde yürütülen tartışmalar, ülkemizin barışını ve bütünlüğünü zedeleyebilir. Bu nedenle Türk gençliği olarak uyarma, hatırlatma ve sahip çıkma görevimizi ifa etmek için buradayız.

Son dönemde kamuoyunda tartışılan anayasa değişikliği söylemleri ve etnik temelli siyasi talepler, Türk milletinin ortak değerlerini gözetmeden dillendirilmektedir. Bu yaklaşımlar, toplumsal bütünlüğümüze zarar verebilecek niteliktedir. Biz, hiçbir ayrım yapmadan tüm yurttaşlarımızı ortak bir paydada birleştiren “Türk milleti” tanımının yaşatılmasından yanayız.

Bölücü DEM Parti’ye ait bazı belediyelerde Türkçe tabelaların kaldırılarak yerine başka dillerde tabelaların asılması, sadece bir dil tercihi değil; anayasal düzene, ortak vatandaşlık bilincine ve Türk milletinin birliğine yönelik ciddi bir sorumsuzluk örneğidir. Türkçe, Türk milletinin ortak dili ve anayasal değeridir. Bu değer, hiçbir siyasi hesap uğruna tartışılamaz ve zayıflatılamaz.

Bilinmelidir ki, “Türk milleti” ifadesi bir etnisite değil, anayasal vatandaşlık temelinde birleşmiş büyük bir tarihi ve kültürel mirasın adıdır. Bu tanıma sahip çıkmak, sadece hukuki değil; aynı zamanda vicdani, tarihi ve insani bir sorumluluktur.

Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, bu ilkeleri savunduğu için dört aydır tutuklu bulunması, Türk demokrasisi açısından ciddi bir sorgulamayı da beraberinde getirmektedir.

Kendisi akademik geçmişi, güvenlik konularındaki çalışmaları ve siyasi mücadelesiyle Türk milletinin çıkarlarını her zaman önde tutmuş bir liderdir.

Bugün Genel Başkanımız Ümit Özdağ yalnızca şahsi bir hak mücadelesi vermemektedir. Aynı zamanda Türk milletinin egemenlik hakkını, güvenliğini ve anayasal düzenini koruma çabasının da simgesidir. Bu çaba, biz Türk gençliğine de ilham kaynağı olmaktadır.

Ayrıca bugün yalnızca Genel Başkanımız Ümit Özdağ değil, anayasal sınırlar içerisinde ifade özgürlüğünü kullanan birçok genç de tutuklu yargılanmakta, eğitiminden mahrum bırakılmaktadır. Bu tablo, gençliğin geleceğe duyduğu güveni zedelemektedir. Oysa gençliğin cesareti, bir milletin en kıymetli güvencesidir.

Bizler, Atatürk’ün “Gençler! Cumhuriyeti biz kurduk; onu yaşatacak sizlersiniz.” sözünü düstur edinmiş Türk gençliği olarak; Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına, Türk milletinin ortak değerlerine, Anayasada yer alan temel ilkelerimize daima sadakatle bağlı kalacağımızı ilan ediyoruz.

Ve buradan bir kez daha vurguluyoruz: Türk milletinin geleceği, Türk gençliğinin kararlılığıyla şekillenecektir. Bu kararlılık kinle değil, umutla; öfkeyle değil, hukukla; ayrışmayla değil, birlikle güçlenecektir.

Sözlerimizi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz ifadesiyle tamamlıyoruz: “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.”

Bu kültür, Türk milletinin ortak sesi, ortak vicdanı ve ortak değeridir. Ne Mutlu Türküm Diyene! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti! Yaşasın Türk gençliği!