Atikhisar için sesler yükseldi; “Su yoksa yaşam da yok!”

Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri ile Çanakkale Belediyesi’nin ortak çağrısıyla, Çanakkale Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

409

Çanakkale’de ortak çağrıyla, Çanakkale Belediyesi önünden “Madene verecek suyumuz yok” sesleri yükseldi. Kazdağları Ekoloji Platformu, Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri ile Çanakkale Belediyesi’nin ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Düzenlenen basın açıklamasında şu ifadelere verildi;

“Çanakkale ili Merkez ilçesi Serçiler ve Terziler köylerinde Koza Madencilik A.Ş. tarafından KARAPINAR AÇIK OCAK ALTIN-GÜMÜŞ MADENİ, üçüncü kez yürütülen Çevre Etki değerlendirme (CED) süreci ile ısrarla açılmak istenilmektedir. Ne yazık ki geçtiğimiz hafta Ankara'da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda yapılan İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında bizlerin sunduğu tüm haklı argümanlar yok sayılmış, Komisyon Başkanı tarafından Çanakkale Belediye Başkanımıza, "25 komisyon üyesinden 24'ünün projeye uygun görüş verdiği, 1 üyenin, yalnızca Çanakkale Belediyesinin olumsuz görüş verdiği, bu nedenle çoğunluk görüşü doğrultusunda ÇED Raporu'na onay çıkacağı" belirtilmiştir. Haklı itirazlarımızın etkisi ile Karar Bakanlık sayfalarında henüz yayınlanamamıştır. Çanakkale Halkı olarak yükselteceğimiz mücadele ile içerde alınan bu kararı geri çevireceğiz!

Çanakkale'nin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı'na 1.400 metre mesafede, barajın orta ve uzun mesafe koruma alanları içerisinde de yer alan maden projesine Çanakkale halkı, doğa ve yaşam savunucuları, emek ve demokrasi güçleri ve pek tabii ki Çanakkale Belediyesi olarak geçit vermeyeceğiz!

Çanakkale halkı madenlerce tehdit edilen Kazdağları'na her seferinde sahip çıktığı gibi, en temel hakkı olan suyuna da sahip çıkacaktır. Çanakkale halkı, su toplama havzalarımızın, tüm yeraltı ve yüzey su varlıklarımızın metalik madenciliğin yaratacağı ağır metal kirliliği tehdidi karşısında, her seferinde "Madene Verecek Suyumuz Yok" itirazını yükseltti. Şimdi daha da yükseltecektir.

Koza Madencilik A.Ş.'nin Terziler, Serçiler köylerinin hemen bitişiğinde, yaşam alanlarının yakınında gerçekleştirmek istediği KARAPINAR AÇIK OCAK ALTIN-GÜMÜŞ MADENİ Projesi nedeniyle 93 hektar orman yok edilecek, 23 hektar tarım alanı ortadan kaldırılacak, şahıs arazileri kamulaştırılarak köylülerin yaşam alanları ve geçim kaynakları ellerinden alınacaktır! Yöre halkının yaşam hakkı gasp edilecektir.

Maden projesi hayata geçirildiği taktirde cehennem çukurları, ağır metal içeren pasa yığınları oluşacak, asit maden drenajları ile yeraltı ve yüzey suları, Değirmen Deresi, Sarıçay ve Çanakkale halkının tek içme su kaynağı olan Atikhisar Barajı ağır metallerle zehirlenecektir.

Çanakkale halkının geleceğini tehdit eden bu tür maden projelerine onay verilerek gerçekleştirilen bu adaletsizliği görüyor, "SU YAŞAM ADALET" diyerek mücadelemizi hep birlikte büyütüyoruz!

Ülkenin dört bir yanında, sokaklarda, milyonların yükselttiği “Hak Hukuk Adalet” arayışına bizlerde Çanakkale'den, Kazdağları'ndan "Su Yaşam Adalet” diyerek katılıyoruz! Çanakkale halkı, doğa ve yaşam savunucuları, emek ve demokrasi güçleri olarak önümüzdeki haftadan itibaren bu hak arayışımız için isyanımızı sokaklardan haykıracağız!

Mayıs ayının ilk haftasında Atikhisar Barajı piknik alanında, sazımızla, sözümüzle buluşacağız. Tüm Çanakkale halkımızı davet ettiğimiz bu etkinlik eylemimizde, imece usulü ile kurulacak bir yeryüzü sofrasının etrafında bir

sahip çıkacağız!

araya geleceğiz. Suyumuza ve birbirimize

Çanakkale ilimiz, kuraklık haritalarında, "çok yüksek oranda kuraklık yaşanan" illerimizden birisi olarak yer alıyor. İklim krizine bağlı bu kuraklığın ve yağış azlığının sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. %79'u madenciliğe ruhsatlı Kazdağları'nda, bir damla suyumuzu bile madenciliğe feda etmeye tahammülümüz kalmadı! İktidarla kol kola olan ve hatta Koza gibi Türkiye Varlık Fonu'na, yani doğrudan Saray'a bağlı olan maden şirketleri, Kazdağları'nı yok etmek için hep birlikte seferber olmuş durumda. Bizler de suyu ve yaşamımızı korumak ve adalet arayışı için seferber olacağımızı buradan ilan ediyoruz. Önümüzdeki günlerde köy köy, sokak sokak dolaşacağız, su buluşmaları, forumlar ve paneller düzenleyeceğiz ve su hakkımızı savunacağız!

Adil olmayan, hakkaniyetten uzak, yasal mevzuatlara uymayan kararlar ile sularımızın şirketlere peşkeş çekilmesine ve şirket rantlarına kurban edilmesine asla izin vermeyeceğiz! Buradan, ÇED'e uygun görüş veren kurumlara sesleniyoruz:

Atikhisar barajını koruması gerekirken uygun görüş veren DSİ'ye, projenin bitişiğinde arkeolojik sit alanları varken uygun görüş veren İl Kültür Müdürlüğü'ne, 93 hektar orman alanı ve 23 hektar tarım alanı yok edilirken uygun görüş veren İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne, proje alanında endemik türler varken uygun görüş veren Doğa Koruma ve Milli Parklar'a, ağır metal kirliliği tehdidi varken uygun görüş veren İl Sağlık Müdürlüğü'ne, Çevresel riskler varken uygun görüş veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne, açık ocak cehennem çukurları, pasa dağları oluşacakken uygun görüş veren İl Afet Müdürlüğü'ne, kamu yararı yerine şirket yararı gözeterek içme suyu kaynaklarının koruma alanında dahi maden ruhsatı veren Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne, Çanakkale halkının 10 bin imzasını görmezden gelerek bu projeye uygun kararı veren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na, Çanakkale halkının sağlığını ve yararını gözetmeyen ve savunmayan iktidarın Çanakkale milletvekiline sesleniyoruz: Çanakkale halkını zehirleyemezsiniz! Bu vebalin altında kalmayın! Acilen kararlarınızdan geri dönün! Bu projeyi derhal iptal edin!

Kazdağları Ekoloji Platformu bileşenleri, Çanakkale Emek ve Demokrasi Güçleri ve Çanakkale Belediyesi olarak ortak çağrıcısı olduğumuz bu basın toplantısında, “SU YAŞAM ADALET” çağrısı ile yola çıktığımızı belirtir, bundan sonra çalışmalarımızda bu çağrıyı yükselteceğimizi duyuruyoruz.

Su yoksa yaşam da yok! Su ve yaşam hakkı için adalet talebimizi hep birlikte büyütüyoruz.”

(ESRA GÜLLER)
Paylaş